menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Emisyon Ticaret Sistemi’ne yönelik eleştiriler haklı mı?

18 1
previous day

Diğer

16 Temmuz 2025

Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu

2 Temmuz 2025’te kabul edilen ve 9 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanan İklim Kanunu, Türkiye’nin bu alandaki ilk yasal düzenlemesi olarak yürürlüğe girdi. Toplam 20 madde ve iki geçici maddeden oluşan kanun, uzun süredir gündemde olan iklim kanunu ihtiyacına sembolik düzeyde yanıt verdiği gerekçesiyle eleştirildi. Eleştirilerin önemli bir kısmı ise bir karbon fiyatlama mekanizması olan Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS) yönelikti.

Net sıfır emisyon hedefini 2053 yılına koyan Türkiye’nin, bu hedefe ulaşmak için ara emisyon azaltım hedefleri belirlemesi ve ETS’den elde edilecek gelirleri yeşil dönüşüme aktarması gerektiği yönündeki eleştiriler yerinde. ETS’nin en önemli avantajlarından biri, sera gazı azaltım miktarının önceden belirlenebilmesi. Bu avantajdan etkili şekilde yararlanabilmek için ara hedeflerin net biçimde tanımlanması şart. Öte yandan, ETS’den elde edilen gelirin tamamının yeşil dönüşüme yönlendirilmesi, kamuoyu desteğini artıracaktır. Aksi halde, sistemin ticari kazanç aracı olduğu yönündeki önyargılar güç kazanabilir ve hatta haklı çıkar.

Eleştirilerin bir kısmı ise ETS’yi ‘‘parasını ödeyip kirletme izni’’ olarak görmeye dayanıyor. Oysa ETS’nin amacı, çevreyi bedelsizce kirletebilmenin önüne geçmek ve kirletici faaliyetleri azaltacak üretim modellerine geçişi teşvik etmek. Bu nedenle, sistemi yalnızca ticari bir araç olarak görmek yanıltıcı olur. Asıl önemli olan, ETS’nin nasıl uygulanacağını yakından takip etmek ve elde edilen gelirin iklim hedefleri doğrultusunda kullanılması için kamuoyu oluşturmak olmalı.

İklim değişikliği, özellikle fosil yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan sera gazı emisyonlarının atmosferde kümülatif artışı sonucu ortaya çıkan bir küresel çevre sorunudur. İklim değişikliğinin etkilerinin çeşitlenmesi ve giderek kötüleşmesi, sera gazı emisyonlarının azaltılmasını zorunlu hale getirdi. Karbon vergisi ve ETS gibi karbon fiyatlama araçları da bu azaltımların sağlanmasında faydalanılabilecek yöntemler arasında yer alıyor.

Dünya Bankası’nın 2025 yılı raporuna göre, küresel emisyonların yüzde 28’i, farklı ülke ve eyaletlerde bulunan 43 karbon vergisi ve 37 ETS ile regüle ediliyor.

ETS’nin etkin işlemesi için ara azaltım hedefleri gerekli

İklim Kanunu’nun kabul edilmesinden sonra ETS’ye yöneltilen eleştirilerden biri, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine yönelik kademeli hedefler belirlememiş olması. Türkiye’nin ara hedefler belirlememiş olması, haklı olarak eleştiriliyor. Çünkü ETS’de dağıtılacak kotaların belirlenmesi için ara hedeflere ihtiyaç var. Bu hedefin baştan belirlenmesi, ETS tarafından regüle edilecek şirketlere ne kadar kota dağıtılacağını tespit etmekte en çok gereksinim duyulacak faktör.

Örneğin Avrupa Birliği, 2008-2012 yılları için yüzde sekiz azaltım hedefi koydu ve dağıtılacak kotaları, bu hedefle uyuşacak şekilde belirledi. 2050 yılı için net sıfır hedefi bulunan AB, 2030 yılına kadar sera gazlarını U azaltmayı........

© T24