Akdeniz, Emisyon Kontrol Alanı oldu; Ege ve Akdeniz kıyılarında hava kalitesi artacak
Diğer
13 Mayıs 2025
Doç. Dr. Levent Bilgili
Ağır fosil yakıtlar yakan gemiler, hava kirliliğinin en önemli kaynakları arasında yer alıyor. 1 Mayıs 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yeni uygulamayla birlikte, Akdeniz’den geçecek tüm gemilerin daha az kirletici içeren yakıtlar kullanması zorunlu hale geldi.
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) onayıyla Akdeniz, 1 Mayıs 2025 itibarıyla Emisyon Kontrol Alanı (ECA) oldu. Bir deniz bölgesinin ECA ilan edilmesi, o bölgeden geçen gemilerin kullandığı yakıtların ve motorların denetlenmesini, neden oldukları hava kirliliğinin ise sınırlandırılmasını öngörüyor. Artık yalnızca, standart yakıtlara göre yüzde 80 daha az kükürt içeren yakıt kullanan gemilerin Akdeniz’den geçişine izin verilecek.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Bilgili, yakıtlardaki kükürt oranının azaltılmasının, solunduğunda akciğerlere yapışan ve kan dolaşımına karışabilen parçacıklı maddelerde de önemli ölçüde azalma sağlayacağını vurguladı.
‘‘Ege ve Akdeniz’deki gemicilik kaynaklı hava kirliliğinde kabaca yüzde 80’lik bir azalma bekliyoruz,’’ diyen Bilgili, uygulamanın Çanakkale Boğazı girişinde son bulduğunu hatırlatarak, Marmara Bölgesi’nde aynı etkinin görülmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Bilgili, Türk Boğazlar Sistemi hakkında IMO nezdinde alınacak herhangi bir kararın, Türkiye’nin iç sularını uluslararası denetime açmak anlamına gelebileceğine dikkat çekerek, bu nedenle böyle bir adımın istenmediğini belirtti. Öte yandan, Marmara Denizi’ni ECA benzeri bir bölge ilan etmeye yönelik bir iç mevzuat hazırlığının ise devam ettiğini aktaran Bilgili, ‘‘ECA’nın bu kadar yakınımıza gelmesi ve ülkemizin bir kısmını kapsıyor olması, muhtemelen karar alma sürecini hızlandıracaktır,’’ diye ekledi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Bilgili’nin konuyla ilgili değerlendirmelerini aşağıda paylaşıyoruz:
‘‘Denizcilik emisyonlarını iki sınıfta incelemek lazım. Bunlardan biri sera gazı emisyonları, diğer ise hava kirleticiler.
Gemi kaynaklı emisyonlar; iklimimizi değiştiren, küresel ısınmaya yol açan sera gazlarından üçünü kapsıyor: karbondioksit, metan ve nitröz oksit. Tabii ki bunlardan en bilineni karbondioksit. Metan, küresel ısınmaya karbondioksitten 28 kat, nitröz oksit ise 265 kat daha fazla etki yapar. Fakat bu emisyonlar daha az olduğu için biz de onlara daha az odaklanıyoruz. Öte yandan Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün son dönem çalışmaları, bunların hepsini dikkate almayı öneriyor ve tüm hesaplamalar da buna göre yapılıyor.
Hava kirleticileri ise temelde dörde ayırabiliriz. Bunlardan biri, doğrudan yakılan yakıtın içerisindeki kükürtten gelen kükürt oksitler. İkincisi, havadaki azot ile oksijenin karışması sonucunda oluşan azot oksitler. Üçüncüsü, bilimsel olarak ‘duman’ diye tanımladığımız parçacıklı maddeler. Bunlar çok küçük, soluyabileceğimiz, soluduğumuzda akciğerlerimize yapışan ve kan dolaşımımıza karışabilen partiküller. Sonuncusu ise ‘siyah karbon’ dediğimiz, bir çeşit eksik yanma ürünü. Çeşitli sebeplerden dolayı yakıtı tam yakamadığınızda, küçük yakıt........
© T24
