menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kuğunun son türküsü: Hasan İzzettin Dinamo

15 2
22.06.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

22 Haziran 2025

Hasan İzzettin Dinamo

Bir ülkenin gerçek tarihi yalnızca kitaplarda, boy boy haritalarda ve hamasi söylemlerde kendini göstermez; kimi insanların yaşam öyküsü, ülkenin asıl tarihini berrak bir su gibi apaçık ortaya çıkarabilir. Apaçıktır ve bu nedenle de çoğu kez görünmesi, bilinmesi istenmeyen de ortadadır. Kuşkusuz, devletler ve onun tarihini inşa edenler bu durumdan hoşlanmazlar. Ancak tarihin öyle de bir akışı vardır; ne kadar saklamaya çalışırsanız çalışın, ne kadar sembolik hamasi sözcüklerle perdelemeye çabalarsanız çabalayın, bir bilim adamının, bir yazarın, şairin, bir politikacının bireysel yaşamından sızar, sözcük sözcük gelir ve gerçeği olduğu gibi ortaya koyar.

Hasan İzzettin Dinamo yaşamıyla, kendi kişisel tarihini sözcük sözcük dokurken, okuyana, bilene acı veren, içini öfkeyle dolduran tarihimizi de yansıtan yazarlardan. Doğruyu söylemek gerekirse genç okur onu yakından tanımıyor, kitaplarının yeni baskılarını artık raflarda göremiyoruz. 36 yıl önce bugünlerde, 20 Haziran 1989'de yaşama veda eden Dinamo toplumsal tarihle, yakın tarihimizle ilgilenenlerin dikkatle okuduğu Kutsal İsyan ve Kutsal Barış adlı iki büyük belgesel romanın da yazarı aynı zamanda. Belgesel roman derken, okumayanlar için tek bir kitap canlanmasın gözümüzde; Kutsal İsyan 8 cilt. (MAY Yayınları, 3. baskı, 1971) Kutsal Barış 4 cilt. Kutsal İsyan'da Kurtuluş Savaşı anlatılır, yaşanmışlıklarla. Bir anlamda Nâzım Hikmet'in Kuvayi Milliye Destanı ile özdeş gibidir; sıradan insanların önce bir cesaret anıtına sonra meçhul askere dönüşmelerinin yanı sıra bilindik komutanlar ve şahsiyetlere de yer verilir. Kutsal Barış'ta ise, zaferle sonuçlanan Kurtuluş Savaşı'ndan sonra başlayan aydınlanma savaşımı anlatılır. Dinamo'nun yaşamını bilmeyenlerin zihninde kurtuluşu ve kuruluşu ciltler dolusu kitaplarla anlatan bir yazarın devletle hiçbir alıp veremediği olamaz gibi bir algı oluşacaktır kuşkusuz. Ancak bu yanıltıcı bir algıdır ne yazık ki. Evet, Dinamo'nun veremediği yoktur ama alamadığı çoktur devletten; en başta da özgürlüğü.

Trabzon kökenli Hasan İzzettin Dinamo, geçim sıkıntısı nedeniyle İstanbul'a taşınan ailenin bir bireyi olarak, Meşrutiyet heyecanının henüz dinmediği 1909'da doğar. Ancak Balkan Savaşları nedeniyle İstanbul muhacirlerle dolup salgın hastalıklar, açlık başlayınca aile bu kez Samsun'a taşınır. Burada hayatı tanımaya başlayan Hasan İzzettin Dinamo, çocuk gözüyle........

© T24