menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Günaydın Fatih nasılsın?.. Şunu iyi bil, yalnız değilsin!

28 1
24.06.2025

Diğer

24 Haziran 2025

Fatih Altaylı

Günaydın Fatih nasılsın?..
Şunu iyi bil, yalnız değilsin!
Yanındayız.
Sana yapılan demokrasiye,
hukuka, özgürlüğe tam bir darbedir.
Ama merak etme,
bugünler de geçecek,
hep birlikte güzel günler göreceğiz
bu memlekette...
Senin gözaltı haberin gelince
bir tweet attım,
özgürlüğe bir darbe daha diye,
gazetecilik suç değildir diye...
Bugün köşemi sana bırakıyorum
sevgili kardeşim,
kendine iyi bak.

* * *

Pazar akşamı, iki aydan uzun süredir görmediğim kızım İstanbul’a gelecekti, heyecanlıydım. Mutfağa girip onun sevip özlediği yemekleri yapmaya başladım. Sarmaları ocağa koyduğum sırada kapı çaldı, saat galiba dokuza yaklaşıyordu.

“Hayırdır inşallah.” diye açtım, kimseyi beklemiyordum. Kapıda polis oldukları aşikâr dört kişi duruyordu. Gayet kibarca “Fatih Bey, iyi akşamlar. Hakkınızda gözaltı kararı var. Bizimle gelmeniz gerekiyor.” dediler.

Güldüm, “Ben sizi yarın sabah bekliyordum.” dedim. Öyle ya, Cumhurbaşkanlığı danışmanlığına oturtulmuş bir kişi gün içinde tehditler savurmuş, “suyumun ısındığını” söylemişti. Belli ki bir şeyler kaynatılıyordu.

“İçeri buyurun, hazırlanayım. Bir iki parça bir şey alayım.” dedim. “Biz giremeyiz, siz de buradan ayrılmayın, eşiniz hazırlasın.” dediler. Eşim annesinin yanındaydı, evde yoktu. “Hande, annesini görmeye Balıkesir’e gitmişti.” dedim. Polislere, eşimi arayıp haber vereyim dedim. Allah’tan o sırada henüz gitmemiş olan yardımcımızdan telefonumu istedim. Ekibin başındaki komiser, “Fatih Bey, telefon açamazsınız. Telefonunuzu da biz teslim alacağız” diyerek telefonu aldı.

Yardımcımıza “Hande Hanım’a haber ver. Fatih Bey’i polisler götürdü, o da avukatıma haber versin.” dedim ve polislerin arasında evden çıktım. Üzerimde ev kıyafetlerim, ayağımda ev ayakkabılarım vardı.

Önce Haseki Hastanesi’ne gittik. Polis arkadaşlar son derece kibardı. Orada bir kadın doktor beni muayene etti, kronik rahatsızlığım olup olmadığını ve kullandığım ilaçları sordu. Yanıtlarımı not aldı, çok zarif, çok iyiydi. “Geçmiş olsun” deyip yolladı.

Çıkıp ekip otomobiline geri döndük. Sonra başkomiser geldi ve “Doktor Hanım sizi tekrar görmek istiyor” dedi. Muayene odasına döndüm. Bahsettiğim rahatsızlıklardan birinin ilacını söylemediğimi fark etmiş, “Unuttum” diye düşünmüştü. Onu da yazmak istemişti. “Dikkatinize teşekkür ederim. Onun için ilaç almıyorum, beslenmeme dikkat ediyorum” dedim.

Tekrar ekip otosuna döndük ve Vatan Emniyet’e doğru yola çıktık. Üç araçlık konvoyumuzla Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne vardığımızda, fotoğraf çekilmesin diye büyük özen gösteren polis ekibi beni hemen Güvenlik Şube’ye çıkardı.

Çoğu genç, pırıl pırıl bir polis ekibinin arasında buldum kendimi. Hakkımdaki suçlamayı henüz bilmiyor, açıkçası merak da etmiyordum. Çünkü suç işlemediğimden emindim. Ama trollerin yazdıklarından neyle........

© T24