Pembe ekran özlemi: RTÜK Başkanı’nın “maksatlı” yorumu!
Diğer
11 Şubat 2025
Bizim aklımızdan geçen RTÜK bu değildi.
“Biz” derken Türkiye’de radyo televizyon yayıncılığının çağdaş ve demokratik kurallara uygun yol açıcı bir kurum olmasını isteyen dernekler, akademisyenler, gazeteciler ve uzmanları kastediyorum.
1990’larda televizyonun gelmesiyle tüm dengeleri değişen yayıncılık alanının bir düzenleyici kurula ihtiyacı olduğu açıktı. Ama bu kurul, insan haklarına uygun teknik ve idari bir yapıya sahip olmalı, demokrasiyi tehdit etmemeli, edenlere karşı zırh olmalıydı.
1994 yılında RTÜK Yasası hazırlanırken yasanın hazırlanmasından sorumlu Devlet Bakanı Gökberk Ergenekon’un isteği üzerine dört kez rapor yazdığımı hatırlıyorum. Akademisyen olarak, Basın Konseyi Genel Sekreteri olarak, bir iletişim derneğinin başkanı olarak ve yayıncı olarak…
Hepsinde vurguladığım ortak nokta şuydu: Aman, bu çok önemli kurumun çalışmalarını siyasetçilerden uzak tutun! Çünkü tecrübeyle sabittir ki, onlar özerk kurum tanımazlar, radyo ve televizyonu iktidar olmanın çeyizi ve silahı sayarlar. Yapmak isteyeceklerinin sınırı yoktur.
Sonu çok kötü bitse de Demokrat Parti’nin ve Adnan Menderes’in marifet ve rezaletlerini hatırlamak isteyenlere alçakça öldürülen hocamız Muammer Aksoy’un Demokrat Parti ve Partizan Radyo adlı eserine bakmalarını tavsiye ederim.
RTÜK’ün kimi yaptıkları, gereken derslerin alınmadığını, o kötü geleneğin günümüzde de devam ettiğini gösteriyor.
Son günlerde, allak bullak olan ve tüm dünya tarafından ürküntülü bir ilgiyle izlenen Amerikan iç siyasetinde “weaponization” terimi yaygın olarak kullanılıyor. “Silah haline dönüştürmek” diyebiliriz.
Yeniden başkan seçilen Donald Trump, Biden yönetimin yargıyı ve polisi kendisine karşı silah olarak kullanmakla suçluyor. Şimdi de Biden’cılar Trump’ın o silahı kendilerine........
© T24
