19 Mart vakasının iletişimsel analizi: Halkın mesajı; “Hop! O kadar da uzun boylu değil!”
Diğer
25 Mart 2025
Fotoğraf: Ege Vural Hükümdar/T24
Eskiden darbe girişimlerinde ilk adım olarak radyo ve televizyon istasyonları baskına uğrar, yayınları susturulurdu.
Dijital çağda öyle yapılmıyor. Önce internet yayınları kısıtlanıyor. Mesaj almak ve göndermek çok zorlaşıyor ya da olanaksızlaşıyor. Sosyal medyaya derin bir sessizlik çöküyor.
Otoriter yönetimler sessizliği severler.
Buna rağmen mesaj gönderebilenlerin evleri sabaha karşı basılıyor. Ana mesajın gözdağı ve korku olmasına fevkalade önem veriliyor. Çünkü şunu biliyorlar: Çoğunluk korkaktır!
Özellikle Almanya’nın faşizm deneyimlerini inceleyerek oluşturulmuş olan “Suskunluk Sarmalı” kuramı ne diyor:
Birilerinin sustuğunu görünce başkaları da susar!
Nitekim başlangıçta öyle oldu. 19 Mart sabahı internet üzerinden mesaj almak, göndermek, tartışmak mümkün değildi. Sosyal medyanın kapıları “şırak” diye yüzünüze kapanıyordu.
Ancak, darbeciler şunu unutuyorlar. Dijital çağda çare tükenmez. VPN’ler devreye girer, WhatsApp gibi korumalı bağlantılar boşluğu doldurmaya çalışır.
Herkesin cep telefonu vardır. Benim Homo Super Communicatus adını taktığım akıllı cep telefonu sahibi herkes hem alıcı hem de vericidir. Süper........
© T24
