Trump Ukrayna’da barış meleği mi?
Diğer
15 Ağustos 2025
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
Siz bu yazıyı okuduğunuzda dünyanın gözleri bugün Alaska’nın Anchorage kentinde gerçekleşecek Trump-Putin görüşmesine çevrilmiş olacak. Putin uzun zamandır ABD topraklarına ayak basmamıştı. Sebep Rusya’nın Kırım’ı işgaliydi. On yılı aşkın bir süre sonra ilk kez gerçekleşecek bu buluşma medyanın hayli ilgisini çekecektir.
Putin en son 2021 yılında Biden’la Cenevre’de buluşmuştu. Oradan, Afganistan’dan kaçar gibi çekilen güvensiz ve zayıf bir ABD algısı alınca, 2022’de Ukrayna’ya saldırmak için kendinde gerekli cesareti bulmuştu.
Trump’la ise, onun ilk döneminde ABD dışında altı kez buluşmuş, en son 2018’de Helsinki’de bir araya geldiklerinde, Rusya’nın ABD seçimlerine burnunu sokmak gibi bir komplonun içinde olmayacağını beyan edince, Trump’ı ziyadesiyle memnun etmişti.
Trump öteden beri Putin’i sever. Bu konudaki rivayetler muhtelif. Trump’ın başkan seçilmeden önce, esas mesleği olan emlak işi yaparken, geçmişte çok kez Moskova’yı ziyaret ettiği biliniyor. Acaba oralarda Rus istihbarat örgütlerinin radarına takılan birtakım skandallara mı karıştı? Bunun spekülasyonu ara ara yapılır. Trump’ın Rusya’da böyle birtakım skandalları varsa, eski istihbarat şefi Putin’in bundan alabildiğince yararlanmış olabileceği kuşkusuz. Epstein dosyalarından dolayı ima yollu (zamparalık değil, pedofili) başı ağrıyan Trump’ın bir de Moskova’da benzer iddialarla karşı karşıya kalması herhalde onun için çok yıkıcı olur.
Trump, Ukrayna lideri Zelensky’den ise hiç hazzetmez. Daha Rusya saldırısı gerçekleşmeden çok önce Zelensky ile arası açılmıştır. Sebebi Biden’la seçim mücadelesi içindeyken, Biden’ın oğlu Hunter’ın Ukrayna’da enerji piyasasında birtakım kirli işler çevirdiğini belgelemek için Zelensky’den istediği desteği alamamasıdır. Trump bundan dolayı Zelensky’i hiçbir zaman affetmemiştir. Biden, görevden ayrılmadan önce oğlu Biden’ın vergi kaçırmak dahil, Ukrayna’daki karanlık işlerini kapsayan on yıllık faaliyetlerine ilişkin af çıkararak ağır cezalar yemekten kurtardı. Görüleceği gibi Amerika’da her tencerenin dibi diğerinden daha kara. Kişisel meseleler ise ülke meselelerinin önüne geçebiliyor. (Şaşırdık mı?)
Ama, zayıf bir ihtimal olmakla beraber, Trump’ın Putin sevgisi Amerika’nın yüksek çıkarlarını gözetmesinden dolayı da olabilir. Amerika’nın son on yıldaki çıkarları ülkenin tüm dikkat ve enerjisini Çin’in üzerinde yoğunlaştırmasını gerektiriyor. Bu aslında Obama’dan beri kabul edilen ama bir türlü hakkıyla uygulanamayan bir doktrin. Çin yükseldikçe mevcut güçler dengesi 1970’lerin başındaki şartlara benzemeye başladı. İki antagonistin (ABD ve Çin) ortasında yer alan tali oyuncunun (Rusya) diğerine destek olmasını engellemek devletlerarası bilek güreşinde önem kazanmış bulunuyor. 1970’lerin başında Kissinger-Nixon ikilisi sosyalist blok içinde SSCB-ÇHC çatlağını kaşıyarak, Çin’i tam olarak ABD’nin yanına çekemeseler dahi, SSCB’nin karşısında kullanmayı başarmışlardı. Oysa Biden zamanında tam tersi oldu, Ukrayna savaşından dolayı Çin-Rusya dostluğu........
© T24
