Suriye’den istenmeyen katiller ve Veysel
Diğer
11 Ekim 2025
Henüz bütün bunların olacağını bilmiyorduk.
Aslında bombalar patlamaya başlamıştı.
Diyarbakır’da, Suruç’ta, İstanbul’da ve sonra Ankara’da, en çok Ankara’da, sokaklar boşalıyordu.
İnsan ölümünün değersizliği yavaş yavaş hissettiriliyor, hemen herkese, insan yaşamının bütün bir düzenden mühim olamayacağı barut ve kan kokularıyla benimsetiliyordu.
Henüz bütün bir ülke olağanüstü halden geçmemişti.
Henüz, bu yüzyılda darbe girişimi olabileceği akla gelmemişti.
Kent merkezlerinde tanklarla operasyonlar yapılabileceği, durup dururken, evinizde otururken öldürüldüğünüzde, bunun hesabının bile verilmeyeceği düşünülmüyordu.
Olağanüstü halden geçilirken başkanlık referandumu yapılacağı söylense gülünüp geçilirdi.
Olağanüstü halden çıkmadan ilk başkanlık seçimi yapılacağı söylense de öyle…
* * *
Bütün bunlar bilinmezken, birileri elbette yanı başımızdaki Suriye’deki savaşın saflarını, o saflarda çarpışanları elbette gayet iyi biliyordu.
Sınırdan savaşçıları geçirenleri, onların Gaziantep’te, Adıyaman’da nasıl örgütlendiklerini…
Biz bilmiyorduk ama birileri biliyordu.
İşte bugün ölümünde devletin kusuru bulunmadığı öne sürülen dokuz yaşındaki Veysel Atılgan, bütün bu bilinenlerin ve bilinmezlerin ortasında hayatını kaybetti. Ankara Gar Meydanı’nda, 10 Ekim 2015’te, barış talebiyle alana toplanan ve hayatını kaybeden 102 kişiyle birlikte…
* * *
10 yıl ne çabuk geçti değil mi?
Darbe girişimleri, olağanüstü hâl, referandumlar, seçimler, hayal kırıklıkları, tutuklanan belediye başkanları, deprem…
Herkes için aynı hızla geçmedi elbette…
Bazıları için günler seneye, seneler asra dönüştü, geceler cehenneme…
Buna rağmen her sabah hayata küsmüş yüzlerini evlerde bırakıp, hesap sormak için, hesap sorulsun diye, adalet belki........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d