Çözüm sürecinin düğümü, olası affın sonuçları ve baştan affedilenler: Madımak hükümlüleri 25 yıl önce nasıl kurtarıldı?
Diğer
15 Mart 2025
Adına “çözüm” süreci denilemeyen, iktidarın “Terörsüz Türkiye”, İmralı’nın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” olarak adlandırdığı süreç ilerlerken, bir yandan da “af” tartışmaları yürütülüyor.
Aslında “af” tartışmaları hiç bilmiyor. Bu süreci fırsat bilenler de zaten dillerinden düşürmedikleri “af” sözcüğünü, yanına, “ayrımsız, herkes için” ifadelerini ekleyerek kullanıyor.
2010’dan bu yana yapılan örtülü afların belli suçlar yönünden hiçbir derde deva olmadığı ortada. Cezaevlerindeki kapasite fazlası her defasında katlanarak artıyor. Bu kez 100 bin kişiyi de aşan bir kapasite fazlalığı var.
* * *
1990’lardan bu yana yapılan çalışmalar ve dünya örnekleri gösteriyor ki adı ne olursa olsun, silahlı bir örgütün silah bırakabilmesi için bir çalışma yapılması zorunlu.
Şiddet eylemlerine karışmamış ancak örgüt üyesi olanlar için ne yapılacağı, silah bırakmak isteyenlerin neyle karşılaşacakları belirlenmesi zorunlu alanlar.
90’larda bununla ilgili çeşitli düzenlemeler yapıldı. 2000’lerde de farklı isimlerle af çalışmaları yürütüldü. Ancak günün sonunda bu aflar sadece kişiye karşı suç işleyenler için çıkartıldı.
Türkiye’de manzara daha da garip. Cezaevlerinde hiçbir şiddet eylemine karışmamış, Terörle Mücadele Kanunu’nun kapsamının soyut ve geniş tutulmasından kaynaklı olarak tutuklanan ya da hüküm giyen yüzlerce kişi var.
AB sürecinin tıkanmasına da yol açan bu mevzuat değişmediği sürece, devam eden sürecin farklı bir noktaya evrilmesi de çok mümkün değil. Ancak iktidara göre, bunlar son aşamada yapılacak işler. DEM Parti ve muhalefet ise bu işleri öncelikli görüyor.
* * *
Siyasi suçlar konusunda devletin, iktidarın nasıl bir adım atacağı, Türkiye demokrasisi açısından elbette belirleyici. Demokratik standartları yükseltmek, ifade özgürlüğünün alanını genişletmek ancak mevzuatı ve pratiği değiştirmekle mümkün. Ezberleri bozmakla…
Ancak kişiye karşı işlenen suçlarda durum böyle değil. Yakınlarını kaybeden, yakınları zarar gören insanlar yıllarca adliye kapısında adalet aradıktan sonra bitmek bilmeyen af düzenlemeleri ile karşı karşıya kalıyor. Ceza alması için yıllarca uğraştığı, zaten kuş kadar ceza alan kişilerin, bu düzenlemelerle serbest bırakılmasını izlemek zorunda bırakılıyor. Bir de bu kişilere “kader kurbanı” adı veriliyor. Kim “kurban”, kim “fail” birbirine karışmış durumda.
* * *
Bir de baştan affedilenler var.........
© T24
