menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hakikat karşılığında adalet

22 0
22.09.2025

Diğer

22 Eylül 2025

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu

Hürriyet gazetesinin 19 Eylül 2025 tarihli “Komisyonda Sıcak Gün” başlıklı haberinden Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarından bir kesit:

“İTTİHAD Başkan Yardımcısı Beşir Şimşek’in geçmişteki çatışmaları anlatırken PKK’lıların kızgın sacın üzerinde 1.5 yaşında çocuk katlettiğini, güvenlik güçlerinin de hamile annenin de yer aldığı aileyi yakarak öldürdüğünü söylediği anlarda gerilim yaşandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, “Biz, sizi buraya askere, polise hakaret edin diye çağırmadık. Sus, haddini bil” diye müdahale etti. Beşir Şimşek “Hakaret etmiyoruz, bir barış yapılacaksa yapılan yanlışların görülmesi lazım” derken, DEM Parti Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, Şimşek’e “Sizinle barış yapılabilir mi? Rezalet bir şey bu, utanın. Buraya kadar tahammül ettiysek yeter. Siz kandan besleniyorsunuz” diye itiraz etti. DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek de “Kürtlerin başına bela olan sizsiniz” dedi. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEM Partili üyeleri yatıştırmaya çalıştı. Şimşek konuşmasına devam edince, DEM Partililer salondan ayrıldı. Meclis Başkanı Kurtulmuş da “Herkesin kullandığı dile, üsluba dikkat etmesi en önemli şartlardan biri” dedi. MEDAV Başkanı Tayyip Elçi de Şeyh Sait ve Said-i Nursi’nin mezarlarının türbe ve medrese yapılmasını istedi.”

Ne diyebiliriz?

“Barış” inanılmaz bir güç, bir o kadar kolay… Tam ortasında komisyon var.

Kitaplarda bazen tuhaf şeyler yazılıyor…Geçmişi hatırlatıyor, geleceğe çağrıda bulunuyor…

Ne kadar çok şey gördük, geçirdik. Su gibi akan hayatın acılarını yaşadık, içtiğimizi şerbet sandık. Faili meçhuller için mezar yeri bile vermediler…

Gerçekle yüzleşemedik… Zamanı geçti zannettik! Gerçek; her demokrasi zamanı köşe başında saklanır, beklermiş. Her demokrasi masasında başköşede otururmuş, görmemişiz! Her adalet arayışında karşımızda durup dururmuş... Bilememişiz. Öğrenememişiz…

Apartheid, Güney Afrika Cumhuriyeti ile bu devlete bağlı Güneybatı Afrika’da (1948-1994) resmi devlet politikası olarak iktidarda bulunan Ulusal Parti hükümeti tarafından uygulanan ve bu doğrultuda yasalar çıkararak ırksal ayrımcılığı savunan sistemdir, ırkçı rejimdir

Cradoc Dörtlüsü (Cradock Four) ve apartheid’e karşı direnenlerdendiler. Güney Afrika’da sisteme direndiler ve katledildiler. Yıllar sonra yapılan af duruşmalarında katliamlar hakkında bildikleri şeyleri açıklamayan devlet yetkililerinden hiçbirisi affedilmedi…

Cradock Dörtlüsü olayında öldürülenlerden Mathew Goniwe’nin eşi Nyameka Goniwe’nin sözleri “siyahların hissettikleri değersizlik hissini” derin bir dönüşüm olmadan geçmeyeceğini gösteriyordu:

“Neredeyse her gün kaybolan itibar ve özgüvenimi yeniden kazanmam gerekiyor. Toplum içinde elde ettiğim tanınma bu konuda yardımcı oldu ama kendi hayatımı ve çocuklarımın hayatını yeniden inşa etmeye çalıştıkça korkunç bir değersizlik hissi ürkütücü bir şekilde kendini gösteriyor… Bazen, Mathew’u öldürerek........

© T24