menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Caydırıcı etki baskıdır

3 1
06.01.2025

Diğer

Konuk Yazar

06 Ocak 2025

Korkudan ve yoksulluktan kurtulma özgürlüğü ile ifade ve inanç özgürlüklerinden yararlanacak olan insanların yaşayacağı bir dünyanın kurulmasının insanlığın en yüksek ortak amacı olduğunu ilan eden İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'ne göre; “insanın zulüm ve baskıya karşı son çare olarak ayaklanmaya zorunlu kalmaması için, insan haklarının, hukukun üstünlüğü yoluyla korunması” zorunluktur.

İnsan hakları üzerinde yaratılmak istenen caydırıcı etki; hak ve özgürlüklere yapılan en sinsi saldırıdır. Bu saldırıya ve insan haklarına yapılan baskıya hukukun üstünlüğü yoluyla karşı çıkılması şarttır. Çünkü amaç, insandır.

Görüşlerini açıklayanlar, sosyal medyada tartışanlar hakkında soruşturmalar açılması, gözaltına alınmaları, tutuklama talebiyle yargıç önüne çıkarılmaları sadece onlar için değil ama toplum üzerinde caydırıcı bir etkiye sahiptir.

Endişelerin ve korkuların asıl korkakları, insanları araçsallaştıranlardır.

Kim susarsa, karşı çıkmaz ve dayanışma göstermezse; bütün bu suçların ortağıdır.

Bir başka anlatımla; toplum üzerinde iz bırakan olayların çoğalması etkileyici bir role sahiptir. Davalar, duruşmalar alenidir. Ama bu aleniyet adliye gelenler, gelmek isteyenler ve gelebilenler içindir. Davalara duruşma salonlarında katılabilenler ancak ve ancak duruşma salonlarının büyüklüğüne göre aleniyette kendilerine yer bulabilirler. Böyle bir “izleme” ise aşılabilen güvenlik önlemlerinin azlığına veya çokluğuna bağlı olarak değişir. Güvenlik içinde güvenlikten kurtulamayan yargıyı kim kurtarır, sanki kaderine razı gibidir. Yine de davayı duruşmalarından “canlı” izlemesiniz bile duruşmalarda neler olup bittiği haberlerden öğrenilebilir, izleyebilirsiniz. Böylece sağlanabilen aleniyet kapalı kapılar ardındadır.

Açıklık sağlanamasa bile toplumda iz bırakan olayların, dile düşmüş suç davalarının, gazetecilerin, aydınların davaları toplumda caydırıcılık yaratır. Tıpkı siyasette ortaya çıkan “politika” yaratan politikacıların caydırıcı etkileri gibi…

İfade özgürlüğü hakkı baskı altındadır ve basın özgürlüğü yoktur ve zaten yargı kıskacındadır.

Kimsenin şaşırmadığı olup bitenler toplumu etkilese bile hâkim olan sessizliktir, suskunluktur.

Basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar cezalandırılma tehditlerini çoğaltır.

Cezalandırılma korkularının hâkim olduğu bir iklimde ne kadar yaşanabiliyorsa o kadarına razı olunur. İnsanlar üretilmiş rızalarla yaşamayı kabullenmiş fertler olarak artık toplumun sadece parçaları olurlar. Toplumsal yaşamları vardır ama yoktur. Sadece, yaşamaktadırlar.

Caydırıcı etki oto sansüre dönüşür. Bu etki insanların kendi kendine uyguladığı sansürün diğer adıdır.

Görüşünüzü açıklamaktan vazgeçersiniz. Gözaltına alınma, kelepçelenme, eziyet ve tutuklanma veya cezalandırma tehditleri kendinizi ifade etmekten caymanıza neden olur.

Toplumda yarattığı etkiyle “neden” sorusunu tartışmaktan, tartışmalarınızı paylaşmaktan ve öfkenizi paylaşmaktan bile çekinirsiniz. Öfkelenseniz bile nafiledir!

Caydırıcı etki; (Chilling effect) bireyin gelecekte herhangi bir cezaya veya yaptırıma uğramamak için ifade özgürlüğü hakkından ve kendisini ifade etmekten caymasıdır. Kişinin görüşünü açıklamaktan ve toplumsal tartışmalara katılma hakkını kullanmaktan kaçınmasıdır.

Kısaca caydırıcı etki nedeniyle kişinin kendi kendine vazgeçtiği, hak sahibi olduğu meşru davranıştır.

Vazgeçme bulaşıcıdır. Herkes üzerinde görülebilir. Herkeste bir etkiye hemen dönüşebilir. Türkiye’de yaratılan baskılar, göz korkutmalar yurttaşlar üzerinde yaratılan caydırıcı etkisini etkili olarak göstermiştir.

Umutların yerine korkular almıştır. Endişe yaşama hâkim olur. Yadırganmayan olaylar, hayretle karşılanması gerekirken bu kadar olmaz denilen her şey, normalleşmiştir.

Olağanüstü haller, olağanlaşmıştır. İçselleştirilmiş kötülükler normal karşılanır, anormallikler yadırganmayan olaylar olarak sıradanlaşmıştır.

Nedeni sorgulanmayan bir sistemde yaşamaya başlanmış ve kendi kendinize ifade özgürlüğünüzden vazgeçmişsinizdir. Bütün haklarınız üzerinde etkisi görülür.

Ama bireylerin toplumsal tartışmaya katılması insan hakkıdır. Hiç kimse kendi ifade özgürlüğü hakkından........

© T24

Get it on Google Play