Bir ağır ceza mahkemesinde ders gibi duruşma: "İddia makamı avukat olduğumu unutmuş!"
Diğer
30 Mayıs 2025
Bekir Ağırdır’ın deyimiyle küresel ara buzul dönemde insanın en ilkel duygusu güvenliği istismar eden iktidarlar üst yapı kurumu yargıyı da araçsallaştırdılar. Türkiye de öyle bir dönemden geçiyor ki, bireyin dış tehditlere karşı güvenlik ihtiyacı hem siyasetin malzemesi yapılıyor hem de siyaseti dizayn eden araçların liste başı değişiyor.
Uzun vakittir top 10 listesinin başında yargı yer alıyor demek abartı olmaz.
Siyasette iddialı adayların yargı eliyle siyaset dışına itilmesi bunlardan biri. Ekim 2024’te seçilen İstanbul Barosu yönetiminin başına gelenler de yargıyı tartışmanın odağına oturtuyor. Nitekim Baro Yönetim Kurulu Üyesi, bir dönem HDP’den aday olan, Kürt kimliğini hiçbir zaman saklamadığını ifade eden Fırat Epözdemir’in yargılandığı dava da siyaset mimarisinin bir parçası gibi duruyor. İstanbul Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşma keşke bütün hukuk fakültelerinden canlı olarak izlenebilseydi. Zira alanında hukuk dersi gibiydi… İçeriğe geçmeden önce şu gözlemlerimi aktarmak isterim. Mahkeme Başkanı oldukça dikkatli ve özenliydi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen baro temsilcilerinin yanı sıra Avrupa ve Afrika’dan da çok sayıda hukuk insanı duruşmayı izlediği mahkeme salonu yetersiz kaldı. Bunun üzerine mahkeme başkanı duruşmanın SEGBİS’le takibi için boş olan üç farklı salonu tahsis etti. Kimi avukatlar yabancı heyetlere duruşmadaki beyanları İngilizceye çeviriyordu. İstanbul Barosu Başkanı Prof. İbrahim Kaboğlu’nun nezaketli tavrı duruşma salonunun insicamını da belirledi.
Muş Baro Başkanı ve İstanbul Barosu Genel Sekreteri’nin söz talebi........
© T24
