menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Silahsızlanma Çalıştayı’ndan notlar: Kayyım, hasta tutuklular ve tecrit konusunda adımlar gündemde

24 1
03.05.2025

Diğer

03 Mayıs 2025

Adı konul(a)mayan süreci yakından takip eden sivil toplum yapılarından Barış Vakfı, “Savaşın Kazananı, Barışın Kaybedeni Olmaz” ilkesiyle farklı kesimlerden isimleri, ki bu isimler arasında iktidardan isimlerle görüşenler de var, buluşturmaya devam ediyor. Zira barış süreçlerine dair toplumsal rıza üretiminde sözünün ağırlığı olan isimlere, kesimlere çok iş düşüyor. Barış Vakfı bu sorumlulukla farklı çevrelerden isimleri yine bir araya getirdi.

26 Nisan’da İstanbul’da insan hakları savunucularından ve vakfın kurucusu Hüsnü Öndül anısına “Kürt Sorununda Silahsızlanma Çalıştayı” düzenledi.

Chatham House Kuralı’nın uygulandığı çalıştayda nelerin konuşulduğunu aktaracağım bu yazıda. Suriye’deki gelişmelerle MHP lideri Devlet Bahçeli’nin duyurduğu süreç arasında bağ olduğu vurgusu neredeyse herkesin ortak görüşüydü. Bu nedenle sürecin baş aktörlerinden Bahçeli’nin Kamışlı’da Kürt Ulusal Konferansı sonuç bildirgesine karşı çıkışı o güne denk gelseydi belki başka yorumlar duyacaktık. Ama Bahçeli’nin “PYD/YPG terör örgütünün silah bırakıp Suriye Arap Cumhuriyeti’ne belirlenmiş yol haritası doğrultusunda entegre olması bölge barışı ve geleceği adına hayati önemdedir” açıklaması üç gün sonra geldi. Bu da var olan süreçte menzile giderken krizlerin hep olacağının bir göstergesi. Ve Suriye sahasındaki her gelişmenin git-gel yaratabileceğinin…

2013-2015 Çözüm Süreci’nden farklı olarak MHP ve CHP’nin süreci desteklemesi, komplikasyon ihtimalini zayıflatsa da Bahçeli ve Abdullah Öcalan’ın ‘enfekte’ ve ‘sabotaj’ uyarıları da hafife alınacak türden değil.

Bu notları düştükten sonra........

© T24