menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsat mı?

58 1
14.07.2025

Diğer

14 Temmuz 2025

Krizler yumağından geçiyoruz. Siyasi alana, siyasi aktörler arası mücadeleye baktığımızda bir oyunu değil bir oyunun birden çok yüzünü ya da birden çok oyunun birden çok yüzünü aynı anda izliyoruz.

Yaşananları tek bir açıklamaya sıkıştıran, spekülatif, bilgiye değil dedikoduya dayalı, komplo teorilerinden beslenen, şehvetli açıklamalarla vaziyeti kavramak kolay görünmüyor. Ya da gerçekten yaşananların basit bir açıklaması var; iktidar muhalefetsiz, seçimsiz bir otoriterlik peşinde demek her şeye yetiyor. Bilmiyorum ama anlamaya çalışıyorum.

Dünyadan, bölgeden, kendi meselelerimizden, sosyal, ekonomik, siyasal krizlerin çokluğundan ve karmaşıklığından bakınca daha serinkanlı analizlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Eğer memleketin geleceği için dertlenen, burnunun direği sızlayan insanlar isek keskin hükümlere varmak kendimizi hikâyenin dışına çekmek oluyor. Çünkü eğer her şey bu kadar net ve kaçınılmaz ise, yaşananlara hiçbir dahlimiz olmayacaksa yapılacak şey, susmak, yazmamak, hiçbir beklentinin ve gayretin içinde olmamak demek. Yabancılaşıyoruz, siyasete, sorunlara, memlekete, dünyaya ve kendimize. Ruhumuzla bedenimiz, zihnimizle gönlümüz ayrışıyor giderek. Bu kişisel, toplumsal dağılma, beklentisizlik, inançsızlık, geleceksizlik psikolojisine teslim olamayız. Kendimize yabancılaşmak yerine bu karmaşadan çıkış yollarına odaklanan, olanların ardındaki anlam arayışlarının daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Türkiye siyasetinin bugünkü tablosuna baktığımızda, yüzeydeki çelişkili dinamiklerin ardında birbirini tamamlayan daha derin bir stratejik diziliş olduğunu görüyoruz. Bir yanda yargı eliyle muhalefeti, özellikle CHP’yi hedef alan yoğun bir siyasi baskı; diğer yanda PKK’nın silah bırakma açıklaması ve DEM Parti ile açılan yeni bir siyasal diyalog süreci. İlk bakışta çelişkili gibi duran bu ilk iki hattın, aslında aynı anda yürüyen iki stratejik hamle olduğunu fark etmeliyiz. Bu iki süreci çerçeveleyen, daha ileriye taşımayı hedefleyen, henüz fikir egzersizleri seviyesindeki yeni anayasa süreci de üçüncü bir süreç olarak önümüzde.

Üç sürecin başrol oyuncuları belli gibi görünse de gördüklerimiz her birinin içindeki farklı aktörlerin, farklı dinamiklerin senaryoları, niyetleri, hamleleri olabilir. Yani tüm yaşananların bir üst akıl, bir derin yapı, bir mütevelli heyeti tarafından yönetiliyor kabulü doğru değil. Devletin ve iktidarın her yönüyle yekpare, monolitik bir yapı olmadığını; içindeki farklı aktörlerin, farklı çıkar ve beklentilerle hareket ettiğini de göz önünde bulundurarak konuşmalıyız. Biz analizler yaparken genellikle aktörler üzerinden pozisyonlar, hizalanmalara odaklanıyoruz. Halbuki bugün karşımızda olan her bir aktörün, partinin, kurumun, sivil toplum örgütünün içinde yaşanan temel krizler yumağı içindeki pozisyonlar bakımından ayrımlar, farklılaşan aktör içi gruplar var.

O nedenle yargı, güvenlik güçleri, bürokrasi de yekpare değil. İktidarı oluşturan koalisyonun siyasi aktörlerini biliyor olsak da iktidarın ardındaki zihni koalisyonun aktörleri tanımlı değil. Devlet ve iktidar, dışarıdan yekpare, bütünlüklü bir yapı gibi görünse de aslında çok aktörlü, çok merkezli ve çoğu zaman birbirinden farklı motivasyonlara sahip farklı gruplardan oluşuyor gibi görünüyor.

AK Parti, MHP, bürokrasi, sermaye, güvenlik bürokrasisi ve yargı gibi aktörlerin her biri kendi çıkar ve pozisyonlarını korumaya çalışıyor. Bu aktörler zaman zaman uyum içinde hareket ederken, zaman zaman birbirini dengeleyen ya da frenleyen adımlar atabiliyor. Üstelik her bir aktör de içinde farklı gruplar barındırıyor.

Örneğin Bahçeli’nin açılım sürecindeki samimiyeti ve kararlılığı muhtemelen iktidar blokundaki salınımları engelledi. Şimdi yine Bahçeli’nin İmamoğlu davasının ekranlarda canlı yayınına olumlu yaklaşımı sürecin gidişatını etkileyebilecek potansiyele sahip........

© T24