Alper Görmüş, Nokta ve Aktüel’den bugüne dergiciliği anlattı: O dergiler toplumlar umutluyken hayat buluyor
Diğer
10 Temmuz 2025
Alper Görmüş
1980’ler ve 90’lar, Türkiye’de haber dergiciliğinin hem estetik hem içerik açısından altın çağıydı. Nokta ve Aktüel gibi dergiler, yalnızca haber aktarmıyor; toplumun siyasetle, bireysellikle ve dönüşümle kurduğu ilişkiyi yansıtıyordu. O dönemin tanıklarından gazeteci-yazar Alper Görmüş, yazarı ve yöneticisi olduğu bu dergilerin nasıl bir dönemin aynasına dönüştüğünü anlatıyor.
- 1986’da Nokta dergisiyle başladığınız dergicilik serüveniniz, sizi Türkiye’ de haber dergiciliğinin en parlak dönemlerinin tanığı haline getirdi. Dergiye ilk başladığınız günü ve o atmosferi anlatır mısınız? Gazete ile dergi arasında nasıl bir çalışma farkı vardı?
12 Eylül 1980 darbesi olduğunda ben günlük Aydınlık gazetesinde çalışıyordum. Aydınlık ‘normal’ günlük gazeteymiş gibi yapan fakat bunu beceremeyen bir gazeteydi, çünkü nihayetinde bir siyasi parti tarafından çıkartılıyordu. Yani Nokta benim ilk gerçek gazetecilik tecrübem sayılır: Yaş, 34. Gazeteciliğe 34 yaşında başlamak, evet, çok geç ama ne yaparsın; 12 Eylül sonrası gazetecilik işi bulmak zordu, aradaki altı yıl kitapçılık, çiçekçilik, kartpostal satıcılığı, elektrik malzemesi satıcılığı vb. işlerle geçti.
- Nokta’da ilk olarak ne yapıyordunuz?
Nokta’da işe ‘rewriter’ olarak başladım. Bu, kabaca iyi yazılmamış haberlerin yeniden yazılması anlamına gelen bir işti. Engin Ardıç, Nokta’da birkaç yıldır bu işi yapıyordu, ben ikinci oldum. Doğrusu ilk günümü sahne sahne hatırladığımı söyleyemeyeceğim. Ama duygusunu hatırlıyorum. Ben başladığımda Nokta zaten çok prestijli bir dergiydi ve o ilk gün cihan değecek hayali gerçekleşmiş biri gibi hissettim kendimi. Gazete ve dergi çalışması kıyaslamasını sonraki kısa ‘gerçek’ gazetecilik tecrübelerime dayanarak yapabilirim. Günlük gazetede çalışmak, dar zamanda bir şeyler yetiştirmekten ve genel olarak hızdan hiç hazzetmeyen biri olarak benim için kâbus gibi bir şeydi. Günlük gazeteciliği üslup ve yaratıcılık talep etmediği için de sevemedim. Kafamda hep şöyle bir sıralama oldu: En berbatı ajans haberciliği, günlük gazete ondan iyi fakat en güzeli dergicilik.
- Aktüel dergisinin başyazarı olduğunuz dönemde, dergi yalnızca çok satan değil, aynı zamanda gündem yaratan bir yayın haline geldi. Bunu nasıl başardınız? Popüler olanla düşünsel içeriği aynı mecrada birleştirmenin dinamiği neydi?
Aktüel dergisi Nokta’daki patronumuz Ercan Arıklı tarafından 1991 yazında kuruldu. Ben kurucu kadrodaydım ama benden önce Aktüel üç genel yayın yönetmeni gördü. Sonuçta genel yayın yönetmenliğini o çizginin devamı olarak yürüttüm. Fakat bir yandan da benim dönemimin bir kırılmayı temsil ettiğini söyleyebilirim. Şöyle: Benim genel yayın yönetmenliğim, Refah Partisi’nin sürpriz yükselişinin başlangıcına tekabül etmiş, o nedenle siyaset çok öne çıkmış ve sertleşmişti. Aktüel bir siyaset dergisi olmaktan çok bir toplum dergisiydi, benim dönemimde bu hattı bozmadık........
© T24
