menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Washington’un İran takıntısının şifreleri

40 1
23.06.2025

Diğer

23 Haziran 2025

Mevzu, İran’ın nükleer güce kavuşma çabalarını dinamitlemekle sınırlı olmadı hiçbir zaman. İşin içinde Orta Doğu'da Çin'in artan nüfuzunu dengeleyecek bir ağırlık merkezi inşa etme çabaları ile Rusya’nın İran sayesinde Süveyş Kanalı’na kıyasla daha kısa ve ekonomik bir rota sunan Kuzey -Güney koridorunu baltalama girişimleri de vardı. Eğer İran stratejik ittifaklarından, kilit rol oynadığı koridorlardaki rollerinden “güzellikle” vazgeçmez ise “zorla” vazgeçtirilmeye çalışılacak, Rusya ile Çin’in partneri olmaktan uzaklaştırılması denenecekti.

ABD’nin Fordov, Natanz ve İsfehan’daki İran nükleer tesislerini vurmasını bu saydığım girişimlerle bağlantılandırmak, gündemi çok yakından takip etmiyorsanız ya da kilit önemi haiz bazı gelişmeler gözünüzden kaçtıysa, kolay olmayabilir. Bu yazıda bu zorluğun üstesinden gelmeyi deneyerek söz konusu bağlantıları deşifre etmeye çalışalım.

İsrail’in İran hedeflerine yönelik 13 Haziran tarihli ilk saldırısından tam iki hafta önce bizim basınımızın da radarına girmeyen kritik bir gelişme meydana geldi. Çin'in mega projesi olan “Tek Kuşak, Tek Yol” kapsamında Çin'den İran'a uzanan demir yolu hattı hizmete açıldı ve Çin’in Xi'an kendinden ayrılan bir yük treni, İran başkenti Tahran yakınlarındaki İslamşehr’de bulunan Aprin terminaline ulaşıyordu, mayıs ayının son günlerinde. Yaklaşık 450 hektarlık alanı kaplayan Aprin, İran'ın en büyük kuru limanı ve modern bir demiryolu/lojistik terminali olarak hazırlanıyordu epeydir. Gümrükleriyle, depolama merkezleriyle, yol bakım hizmetleriyle dev bir hub olarak düşünülmüştü. Denizlerdeki düşman donanmalarının ve potansiyel tehditlerin engellemelerine takılmadan, karadan hem de daha hızlı şekilde mal akışı sağlanıyordu bu yolla. Deniz yoluyla 40 günde kat edilen mesafe sadece 15 günde geçilmişti. İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, güneş panelleri taşıyan ilk trenler Çin’den kalkarak İran ile Türkmenistan arasındaki İnceburun sınır kapısı üzerinden Aprin’e gelmişti.

İran artık bu kara koridoru aracılığıyla Çin'e petrol ihraç edebilecek; ABD öncülüğündeki Batı İttifakınca kendisine uygulanan yaptırımların boğucu etkisinden çıkma yolunda çok önemli bir kaldıraca kavuşmuş olacak.

Ama mesele sadece İran’ın önüne açılan fırsatlarla sınırlı değil.

Çin de Batılı ülkelerden gelebilecek potansiyel tehditlerden tamamen korunan bir kara ulaşım koridoru sayesinde hem İran’daki zengin kaynaklara daha kolay erişebilecek hem de kendisini küresel rotalara İran üzerinden de hızlıca ulaştırabilecek, Ayrıca Çin malları olası bir ihtilafta ABD donanması tarafından engellenmeden Avrupa'ya gidebilecek.

Söz konusu demiryolu hattı, Pekin ve Tahran'ın Mart 2021'de imzaladıkları stratejik ortaklık anlaşması kapsamında, o tarihten sonra aradan geçen dört yıl içinde inşa edildi, genişletildi ve modernize edildi. Anlaşmanın sadece genel hükümleri biliniyor, ayrıntılardan haberdar değiliz. Ama İran'ın Çin'e istikrarlı, kesintisiz şekilde petrol tedarik etme taahhüdü verdiğini biliyoruz. Buna karşılık Çin de, İran ekonomisine önümüzdeki 25 yıl içinde 400 milyar dolar yatırım yapmayı taahhüt ediyor. Yatırımlar İran’ın ulaşım altyapısından, reel sektör üretimine, petrol ve doğal gaz üretiminden petrokimya ve kimya alanında ikincil hammadde üretimi için hidrokarbon işleme endüstrisine yönelik olarak yapılacak. Anlaşma ayrıca askeri ve........

© T24