menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Magna Carta

14 1
16.04.2025

Diğer

16 Nisan 2025

Aylardır, hatta doğru yönetim (governance) ilkesini gündeme getireli beri, yıllardır, bıkmadan usanmadan tekrarladığım Magna Carta 1215 konusunun geçen hafta Kral III Charles tarafından İtalyan parlamentosunda da altı çizilerek tekrarlandığını okuyorum. Adolf Hitler’in propaganda bakanı Goebbels yalan söyle, bir daha, bir daha tekrarla, sonunda inanırlar demiş; bu ilkenin gündelik siyasette doğru olduğuna kuşku yok, ama hukukun, adaletin, tarafsızlığın esas olduğu ülke yönetiminin henüz yeterince beimsenmediğini görüyoruz. Demek ki yetmiyor, imanla devam etmeli tekrara.

Kimi siyasetçi yeniden cumhurbaşkanı seçilebilmek için, kimisi mevcut dünyada benzeri görülmemiş sahipsiz, kimseye hesap vermeyen rejimi değiştirmek için anayasa değişikliğini savunuyor. Bunu ilk yapan V.Putin’di, ardından Xi Jingpin geldi. Şimdi D.Trump başladı. Herhalde sırada Macaristan Başbakanı Orban ve Hindistan başbakanı Narendra Modi var.

Türkiye’de sorun, mevcut Cumhurbaşkanı'nın 2028’de yapılacak seçimde yeniden aday olabilmesi için Anayasa'da bunu düzenleyen maddenin değiştirilmesi. Şu anda ülke ekonomisinin, hukukunun, yurttaşların sorunları ilgi beklerken, günler, haftalar, aylar bunun tartışılması için harcanıyor. Ülkenin ana sorunları, eğitim, binlerce doktorun Almanya’ya ve başka Avrupa ülkelere göçmesinin ardından karşılaşılan sorunlar konuşulmuyor.

Geçen hafta dinlediğim sağlıkla ilgili iki olay tüyler ürperticiydi. Üstelik olayı anlatan kişi sorunu sağlık bakan yardımcısı düzeyine kadar çıkarmış, yine çözülememişti. Bir başka yakınımın annesi dizkapağı protezi ameliyatı için iki yıldır devlet hastanesinden randevu bekliyor. Son bir haftada yatmak için gelip, eli boş dönerken harcadıkları para, gelirlerinin hayli üstünde.

Tüm siyasi rejimlerin temelinde Roma uygarlığı olduğunu unutuyoruz. İki bin yıl önce Romalı şair Decimus Junius Juvenalis (“Juvenal”) bedava ekmek (rüşvet) ve gladyatörlerin savaşarak birbirini öldürdüğü siyaset olayını eleştirmiş. Siyasetçi böylece toplumun rahatsızlığını ona eğlence sunarak gideriyormuş. Cem Uzan’ın seçim kampanyasını anımsıyor musunuz, gladyatör kavgası yerine stadyumlarda bedava konser ve benzeri eğlencelerde sandviç dağıtarak yapmıştı bunu. Sonuç aldı, kurduğu parti birkaç ay içinde fena oy almadı. Demek ki, Juvenal’in şiirlerini okumuş, veya okumak gerekmiyor, beyindeki nöronlar farklı zamanda ve yerde de olsa doğru davranışı buluyor.

Geçen yıllarda sık sık siyasetçinin Karadeniz bölgesinde çay yetiştiricisine çay dağıttığına tanık olmuştuk. Siyaset meydanında kullanılan daha açık bir rüşvet mekanizması oy satın almak. ABD bu konuda dünya genelinde birinci sırada yer alır. Birkaç hafta önce Wisconsin eyaletinde yüksek mahkemeye........

© T24