menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ebu Ubeyde, bitiş mi başlangıç mı? Gazze'yi güçlendiren şehadetler

11 0
01.09.2025

Çağımızın Ömer Muhtarı, Ebu Ubeyde’nin şehadeti direniş için ne anlama geliyor?

Hamas’ın şahsına münhasır belagati ve imajı ile öne çıkan sözcüsü Ebu Ubeyde’nin şehit olduğuna dair bazı haberler servis ediliyor. Siyonist İsrail’in sembol isimlere ve liderlere yönelik suikastları ise direnişe bir zarar verip vermeyeceği Gazze’nin yanında yer alan yüz milyonlarca insan için bir soru işareti.

Evvela şunu belirtmek gerekir Gazze’de şehadet haber edilmez, müjdelenir. Hamas’ın henüz resmi bir açıklama yapmaması nedeniyle beklemekte yarar var.

Yine de bu endişeyi yalnızca Kassam Tugaylarının kuruluş hikayesini ve mücadelesini bilmeyenleri tedirgin edecek bir gelişme olarak ele almak gerekiyor. Buyurun Ebu Ubeyde ve Kassam Tugaylarının hikayesine yakından bakalım.

Kassam Tugaylarının kurucu ruhu ilhamını Mehmetçik’ten aldı

Balfour Bildirgesi yayımlandığında, Türk beldeleri dahil, Müslümanlar ya her cephede yenilmişti yahut fiili olarak işgal altındaydı.

Türkleri mümkünse Anadolu’nun dahi dışına sürüp İstanbul’u işgal altında tutmayı parti programı haline getiren İngiliz Başbakanı Lloyd George’un Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour’un adıyla anılan bu bildiri Ortadoğu’da deprem etkisi yaratmıştı.

Balfour, marifetini Lord Rothschild’e şu sözlerle müjdeliyordu:

"Majestelerinin Hükûmeti, Filistin'de Yahudîler için bir millî yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Filistin'deki mevcut Yahudî olmayan toplumların sivil ve dinî haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Yahudîlerin sahip oldukları haklara ve siyasî statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır. Bu deklarasyonu, Siyonist Federasyonu'nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım."

Bu bildiri ortaya çıktıktan sonra Müslüman coğrafya için uzun bir sükût devri başlamıştı. Ta ki “Kara El” ( El-Kaf El-Aswad ) isimli bir örgüt isyan ateşini yakana kadar. Hem İngilizler hem Yahudiler, Müslümanların siyasi uyuşukluğuna öylesine alışmıştı ki bu direniş karşısında başlarda nasıl davranacağını kestiremedi.

Kısa süre içerisinde isyanın ardındaki isim anlaşılmıştı: Muhammed İzzüddîn b. Abdilkādir b. Mustafâ el-Kassâm.

(İzzüddîn el-Kassâm)

Kassâm, ilmiyeden de olsa sıradan bir vaiz değildi. Trablusgarp’ta önce Enver Paşa ardından Ömer Muhtar ile iş birliği halinde İtalyanlara karşı mücadele etmiş ve Cihan Harbi sırasında da Fransız işgaline karşı direnişin sembolü olmuştu.

Tabir-i caiz ise Yahudi ve İngilizlerin karşısında profesyonel bir direnişçi vardı. Onun direniş kültürü öğretisi bugün Kassam Tugayları olarak bilinen askeri kanadının temelini oluşturacaktı.

(İzzüddîn el-Kassâm)

İzzüddîn el-Kassâm’ın hayatı ve mücadelesi

Babası Kādirî tarikatının önde gelen müderrislerinden olan Kassâm, 1882 yılında bugün Suriye’ye bağlı olan Lazkiye’de dünyaya geldi. Henüz 14 yaşındayken Ezher’e giderek 1909 yılına kadar dini eğitimini........

© SuperHaber