PKK kendini feshetti öyle mi?
1984 yılıydı.
Ağustosun ortası, saat 21.30 suları.
Gün geceye, kavurucu sıcak ayaza dönüyordu, trok trok trok... Tok vuruşlar sessizliği yırttı. Tarihte ilk kez kalleş “keleş” sesi duyuluyordu, Eruh ve Şemdinli basılıyordu. İhanetin miladıydı.
★
(Eruh’ta er Süleyman Aydın şehit oldu, Şemdinli’de astsubay çavuş Memiş Arıbaş ağır yaralanmıştı, beş gün dayanabildi, şehit oldu. Eşzamanlı iki baskın olmasına rağmen, her iki saldırıda da şehidimiz olmasına rağmen, Şemdinli özellikle unutturuldu, toplumsal hafızada sadece Eruh baskını kaldı, çünkü, Eruh baskınını PKK’nın rol model olarak kahramanlaştırdığı, adına askeri akademi kurduğu Mahsum Korkmaz gerçekleştirmişti.)
★
PKK ilk kez böyle vurduğunda henüz PKK diye bir kavram bile bilinmiyordu, Apocular diye tanınıyorlardı, basit bir eşkıya faaliyeti olarak görülmüştü, devleti yönetenler hayati meselenin önemini süzememişti. Halbuki... Kuklacılar tarafından 3T’nin ilk T’si devreye sokulmuştu.
★
Terörün T’si.
Tanıtmanın T’si.
Toprağın T’si.
★
EOKA mesela, Kıbrıs’ta terörle başlamıştı, kadınları katletti, çocukları katletti, davasını böyle tanıttı, neticede toprak aldı, devlet kurdu.
ASALA mesela, terörle başladı, diplomatlarımızı vurdu, sözde soykırım davasını böyle tanıttı, şu anda soykırım tazminatı olarak uluslararası mahkemelerde milyarlarca dolarlık davalar açıldı, neticede toprak istiyor.
PKK da işte tıpkı böyleydi, terörle başlamıştı, terörle davasını tanıtacak, neticede toprak isteyecekti... Tee 1984’te ilk kez vurduklarında, Türkiye maalesef tespihin taneleri gibi peş peşe dizilen bu döngüyü........
© Sözcü
