Savaş sebebi...
Sınırlarımızın ötesinden düşündürücü haberler geliyor.
Örneğin Suriye’de Mazlum Abdi komutasında ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında birleşen PYD ve YPG, özerklik söylemini her geçen gün biraz daha güçlü vurguluyor.
Bilindiği gibi ABD ve İsrail tarafından silahlandırılıp eğitilen bu “garnizon devletçik” topraklarını genişleten İsrail’in gelecekteki güvenliğine katkı sağlamak için oluşturulmuş bulunuyor.
SDG’nin yakın gelecekte Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile entegre olacağı, üçüncü aşamada onlara, İran’ın bölünmesiyle PJAK coğrafyasının dahil edileceği öne sürülüyor.
Doğu ve Güneydoğu sınırlarımızda bu tehlikeli gelişmeler yaşanırken Batı’da Yunanistan da boş durmuyor.
★★★
Komşumuz, Ankara’nın daha önce savaş sebebi saydığı girişimi Avrupa Komisyonu’na taşıma hamlelerini sürdürüyor.
Yunanistan kara sularını 12 mile çıkardığı takdirde Ege’nin yüzde 71’ini kendi karasuları haline getiriyor. Türkiye’ye kalan alan ise, yüzde 9’a düşüyor. Böylece gemilerimizin Bozcaada’dan bile denize açılmaları zorlaşıyor. Kısacası ülkemiz Anadolu Yarımadası’na hapsedilmiş oluyor. Yunanistan bu hamlelerle Türkiye’yi Doğu Akdeniz’deki doğalgaz kaynaklarından ve açık deniz rüzgar parklarının işletilmesinden uzak tutmayı amaçlıyor.
★★★
Peki, geçmişte Ankara’nın savaş sebebi sayarak Yunanistan’ı geri adım atmak zorunda bıraktığı olay neydi?
Süleyman Demirel’in başkanlığında kurulan 1. Milliyetçi Cephe Hükümeti döneminde Yunan Hükümeti, sırtını ABD’ye dayayarak, Ege karasularını bir oldubitti ile 6 milin üzerine çıkarmaya yeltenmişti! Zamanın Dışişleri........© Sözcü
