menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir iftira nasıl çöktü!..

284 8
13.07.2025

Bugün sizlere yıllardır acısı yüreğime oturan, aileme, en çok da çocuklarıma izleri hiç silinmeyecek travmalar yaşatan bir iftiraya karşı verdiğimiz mücadeleyi ve sonunda onu nasıl çökerttiğimizi anlatacağım.

Bundan üç yıl önce Nisan ayı sonları...

“Halkın avukatı” olarak tanıdığınız değerli avukatım, kardeşim Murat Ergün’ü, Ankara’dan bir kadın avukat arıyor. “Müvekkiliniz Uğur Dündar’la ilgili bir konuyu sizinle yüz yüze görüşmek istiyorum. Bunun için İzmir’e de gelebilirim,” diyor.

Özetle aktardığım bu talep üzerine Murat tereddüt etmeden “Buyurun konuyu telefonda anlatın. Zira hayatı toplum önünde geçen müvekkilim Uğur Dündar’ın telefonda anlatılamayacak bir durumu olamaz, sizin telefonda konuşulamayacağını düşündüğünüz bir konunuz varsa onu da ben konuşamam” cevabını veriyor. Arayan kişi telefonda görüşmeyi reddediyor ve konuşma sona eriyor.

★★★

Aynı avukat yaklaşık bir ay sonra, 18 Mayıs 2022 tarihinde, Isparta Nöbetçi Aile Mahkemesi Hakimliğine başvurarak müvekkili Dilara Gülatan’ın biyolojik babası olduğum iddiasıyla aleyhime “babalık davası” açıyor.

Dava dilekçesinde aynen şöyle diyor:

“Müvekkilin doğumundan önce, müvekkilin biyolojik annesi S.O. (İsim dilekçede açık olarak yazılmış ama ben gizliyorum) ve davalı 1985 yılında İzmir’de tanışmışlar ve birliktelik yaşamışlardır. Bu duygusal beraberlikleri devam etmiş ve bu süreçte cinsel birliktelik yaşanmıştır. Müvekkilin annesi yaşanan bu cinsel birliktelikten hamile kalmış 12.01.1986 tarihinde İzmir Konak Doğumevi’nde müvekkil dünyaya gelmiştir. Müvekkilin dünyaya gelmesinden birkaç ay önce müvekkilin annesi ile davalının birliktelikleri son bulmuştur. Sayın mahkemece gerekli görülmesi halinde tarafların birlikteliklerine ilişkin, tarafımızca tanık anlatımlarına başvurulacaktır.”

Hiçbir somut kanıt, belge ve tanık olmaksızın yazılan dava dilekçesini okur okumaz Murat’a “Bırak birisiyle birliktelik yaşayacak kadar süre kalmayı, 1985 yılında ben İzmir’e hiç gitmedim, ayrıca bu kadını hiç tanımadım,” dedim.

Tanımış ve yaşamış olsam “Bekarlık yıllarımdı, beraber olduk, kızı kabul........

© Sözcü