menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Atatürk hayatı bitimsiz bir mücadele olarak görürdü...

147 11
yesterday

Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Paşa, bu görevden ayrıldıktan sonra 13 Kasım 1918’de, İstanbul’a geldi. Haydarpaşa Garı’nda trenden indi. Kendisini karşılayan dostu ve doktoru Rasim Ferit Talay ile bir istimbota (Enterprise-Kartal) binerek Galata’ya doğru yol alırken gördüğü, Dolmabahçe Sarayı önlerinde demirli duran 61 parçalık işgal donanmasıydı.

Bu manzara Mustafa Kemal Paşa’yı hüzünlendirdi. Yüreği acılarla doldu. Çünkü Çanakkale’de yenerek geri gönderdiği düşman donanması, şimdi hiçbir engelle karşılaşmadan İstanbul’a gelmişti ve çelikten bir duvar gibi önlerinde duruyordu.

Mustafa Kemal, Sadrazam İzzet Paşa’nın çağrısı üzerine İstanbul’daydı. Ancak, o arada İzzet Paşa sadrazamlıktan ayrılmıştı. Bu durumda İstanbul’da ne yapacaktı?

İstanbul’un işgal altında olduğunu gözleriyle gören Mustafa Kemal, istimbotla Galata istikametinde ilerlerken Rasim Ferit Talay’a şunları söyledi:

“Hata ettim, İstanbul’a gelmemeliydim. Ne yapıp edip Anadolu’ya dönmenin çaresine bakmalıyım!..”

Ancak, “Hayat demek, mücadele demektir” sözü, Mustafa Kemal’e aittir. Onun için, çaresiz kalmak diye bir şey asla söz konusu olamazdı.

Evet, tablo, durum zordu. Ama her zaman bir çıkış yolu da vardı. Aslında onun için çıkış yolu Anadolu’daydı. O an mutlaka onu düşünüyordu.

Mustafa Kemal Paşa, arkadaşı Rasim Ferit Talay’a, Dolmabahçe Sarayı önünde demirlemiş işgal donanmasını işaret ederek şunları söyledi:

“Geldikleri gibi giderler!..”

★★★

Atatürk Samsun’a hareket edeceği 16 Mayıs 1919 gününe kadar, altı ay üç gün süreyle İstanbul’da kaldı. Bu çok önemli sürece, Kurtuluş Savaşı’nın stratejik planlama ve kadrolaşması dönemi olarak bakılabilir. Bu dönemi anlamadan, Kurtuluş Savaşı mücadelesini tam olarak anlamak mümkün değildir.

Atatürk 1914-1919 dönemine ait hatıralarını Falih Rıfkı Atay ile Mahmut Soydan’a anlattı. Anıların bir kısmı Hakimiyet-i Milliye ve Milliyet gazetelerinde 1926 yılında yayımlandı.

Onları okuyanlar, Mustafa Kemal Paşa’nın anlatımıyla İstanbul’da geçirdiği o çok ilginç ve önemli olan altı ayı adeta canlı olarak yaşıyorlar.

★★★

Atatürk, anılarında şunları söylüyor:

“O günlerde birtakım takiplere uğrar gibi olduğumu hissediyordum. İstanbul’da hâlâ ordu kumandanı sıfatı ile bulunuyordum. Ne azledilmiş ne emekli olmuş ne de açığa çıkarılmıştım. Bir gün Harbiye Nezareti’nden bir yazı geldi. Otomobilimi ve yaverimi almışlar, ödeneğimi de kesmişlerdi. O gün iktidarda bulunanlardan kendi hakkımda böyle bir muamele beklemiyordum. Bu, henüz geldiği taraf belli olmayan bir baskı idi.

Vahdeddin kabinelerinde benim için........

© Sözcü