Anneler babalar, çocuğunuzla konuşmayın, sohbet edin...
Dün meslek hayatı uyuşturucu satıcılarıyla mücadeleyle geçmiş, deneyimli bir polis şefiyle tanıştım. Madde bağımlılığının çok tehlikeli boyuta vardığını, bu savaşın tek başına polisiye önlemlerle kazanılamayacağını, mücadelede anne ve babalara büyük görev düştüğünü söylüyor; “Ergenlik çağındaki çocuklarıyla aylar boyu sohbet etmeyen ebeveynler var,” diyordu.
Bir babanın çocuğuna sadece bolca cep harçlığı vermesinin onu ne kadar sevdiğini göstermediği gibi, tam tersine çocuğu, ihtiyacı olan sevgiyi sokakta aramaya ittiğini ve böylece torbacıların tuzağına düşmesini kolaylaştırdığını söylüyordu. Onu dinlerken 4 yıl önce yitirdiğimiz değerli eğitimci, psikolog Doğan Cüceloğlu’nun anne babalara “Çocuğunuzla konuşmayın, sohbet edin” başlığı altında toplayabileceğimiz bir konferansını anımsadım. Ve o söyleşinin notlarını babacan polis şefine okumaya başladım:
★★★
“Akatlar’da yürüyordum; bir kadın beni tanıdı ve selamlaştıktan sonra, sorusunu sordu: “Oğlum dersleri tamamen bıraktı; ne söylesem hiç fayda etmiyor. Ya arkadaşlarıyla buluşuyor, ya telefonda mesajlaşıyor ya da bilgisayarın başında oyun oynuyor. Ne yapacağımı şaşırdım, Hocam ne yapalım?”
“Sohbet ediyor musunuz?”
-Valla, konuşuyorum, ama hiçbir faydası yok!
“Kaç yaşında?”
-On yedi yaşında.
“Mesela ne diyorsunuz?”
-Sınavların yaklaştığını söylüyorum; derslerine çalışması gerektiğini söylüyorum; böyle giderse sınıfta kalacağını, arkadaşlarından geri kalacağını, ileride çok pişman olacağını, ama o zamanda duyulan pişmanlığın işe yaramayacağını anlatıyorum.
“Yani siz konuşup, nasihat ediyorsunuz...”
-Evet.
“Ama, onunla sohbet etmiyorsunuz.”
-Valla bilmem; biz bildiğimiz kadarıyla elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz, konuşuyoruz, anlatıyoruz.
“Doğru, bildiğiniz kadarıyla elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz. Ama konuşmak, nasihat etmek, sohbet etmek değildir. Siz sohbet etmesini........
© Sözcü
