Nemiz varsa, eğer bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaşlar olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batı’nın, vicdanımızı ve düşüncemizi Doğu’nun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak, hepsini, her şeyi borçlu olduğumuz 30 Ağustos Zaferi’ni kazandığımız Dumlupınar...

★★★

Muhteşem zaferin yıldönümü yaklaşırken, kaderiyle baş başa bırakılmışlığına son vermek için yıllardır çırpındığım Dumlupınar’ın Belediye Başkanı Zekeriya Yılmaz’dan, okurken gözlerimi yaşartan bir mektup aldım. Aynen yayımlıyorum:

“Tarihe adını altın harflerle yazdıran DUMLUPINAR...

Kaderine terk edilmiş, borç batağına sürüklenmiş bir belediyeye sahip DUMLUPINAR...

Şehitliklerinden anıtlarına, müzesine, Atatürk Evi’ne kadar bakımsız bırakılan, çimleri dahi biçilemeyen, bütün tarihi alanlarında sadece 1 kişinin görevli olduğu DUMLUPINAR...

★★★

30 Ağustos Haftası’nda boynu bükük, sessiz, ıssız, resmi törenlerin dahi yapılmadığı, etkinliklerin düzenlenmediği, Kültür Bakanlığı’ndan devlet sanatçılarının konser vermelerini........

© Sözcü