menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eğer uzun ömürlü olmak istiyorsan

188 15
24.09.2025

Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar bazen alkışlanırken, bazen mahkeme yerden yere vuruluyor, mahkemenin kapatılması bile gündeme getiriliyor. Yüksek mahkemenin verdiği kararlara uyulması gerekirken, sanki mahkeme böyle bir karar vermemiş gibi dikkate bile alınmadığı konular oluyor.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) ülkemiz 1954 yılında taraf oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel başvuru hakkını 1987’de, mahkemenin kararlarının bağlayıcılığını ise 1990 yılında kabul etti. Anayasamızda yapılan değişikliklerle, temel hak ve özgürlüklerden birisinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla, 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren anayasal yargı denetimi başlatılmıştı.

13 YILDA 700 BİN BAŞVURU

Bireysel başvurularla ilgili kararlar, yalnızca somut olayın çözümüne katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda anayasal hakların yorumlanmasına ve hukuk devletinin güçlendirilmesine yönelik ilkeleri de geliştiriyor. Bireysel başvuru sayesinde temel hak ve özgürlüklere ilişkin anayasal ilkeler, yalnızca anayasa yargısında değil; ceza, idare, özel hukuk gibi farklı alanlarda da farkındalığı artmış olarak uygulanıyor. Yargı mercilerinde ortaya çıkan yorum farklılıklarını gideriyor, ortak bir içtihat oluşturma işlevini de üstleniyor.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, bireysel başvuru sistemi içinde 13 yılda yaklaşık 700 bin başvuru yapıldığını, binlerce hak ihlalinin giderildiğini, anayasal ilkelerin daha görünür ve işlevsel hâle geldiğini belirtti. Özkaya şöyle devam etti:

YARGIDA İHLAL KARARLARI

“Bireysel başvuru sistemi başarılı bir şekilde uygulanıyor. Nitekim 2024 yılında yıl içinde yapılan 70 bin başvuruya karşılık, mahkememiz yaklaşık 67 bin başvuruyu sonuçlandırdı, 5 bin 551 ihlal........

© Sözcü