menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

15 Temmuz’un gerçek ve sahte kahramanları var

331 31
15.07.2025

Albay Ali Demir, “Balyoz Darbe Planı Davası”nda 3,5 yıl cezaevinde yattı. Hakkındaki suçlama İstanbul’da İsmail Ağa Camisi’nin keşfini yapmaktı. Davanın “Kumpas” olduğu anlaşıldı ve sanıklar beraat etti. Aradan yıllar geçti. 15 Temmuz 2016 tarihinde TSK içindeki Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PYD) mensubu askerler darbe girişimi başlattı.

Ankara’da hareketli saatler yaşanıyordu. Ancak ne olduğunu bilen yoktu. Albay Ali Demir, evinden karargahı yedi kez aramasına rağmen cevap alamamıştı. Genelkurmay nizamiyesinde bulunan nöbetçi askere ulaştı. Ancak, darbe girişiminden söz etmedi, bir askerin açılan ateş sonucu yaralandığını belirtti. Ali Demir, bununla yetinmedi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ulaştı. Genelkurmay’da ne olduğunu sorduğunda karşısındaki komutan, “Tatbikat yapılıyor. Rutin dışı bir olay yok” dedi.

DARBECİLERLE ÇATIŞTILAR

Anıttepe Jandarma lojmanındaki askeri telefon hattından tekrar Jandarma Genel Komutanlığı’nı aradı. Ancak cevap veren olmadı. Bu sırada Ankara semalarında F-16 uçakları, helikopterler görüldü. Ali Demir, saat tam 22.05’te askeri hat üzerinden harekat merkezine ulaştı. Telefonu açan kişi kendisini ve rütbesini tanıtmadan, ‘‘TSK tarafından yönetime el konuldu. Sıkıyönetim ilan edildi. Sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokağa çıkma yasağına uymayanlar tutuklanacak’’ dedi. Türkiye genelinde ilk darbe bildirisi Ali Albaya okundu. Telefon hemen kapandı.

Ali Demir, yaşadıklarını yazarımız Saygı Öztürk’e anlattı.

Jandarma Genel Komutanlığı Cari Harekat Dairesi Başkanı Ali Demir, o gece kimseden emir almadan Plan Prensipler Başkanı Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu, Kurmay Başkanı Albay Nurettin Alkan, Albay Güven Şağban’ı telefonla aradı. Bunlara Albay Aziz Yılmaz da katıldı. Özel araçla Jandarma Genel Komutanlığı’na geldiler. Halen İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve Genel İdare Kurulu Üyesi olan emekli Tuğgeneral Ali Demir, o gece yaşananları şöyle anlattı:

GÜVEN ALBAYI REHİN ALDILAR

“Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi komutanımı saat 22.20 sıralarında şahsi cep telefonumdan aradım. Telefonu emir subayı açtı. Komutanımızla görüşmek istediğimi söyleyince, telefonu kapattı. 22.31 civarında Beştepe Jandarma karargâh binası C nizamiyesi bölgesine geldiğimizde, C nizamiyesi bölgesinde teğmen rütbesinde askeri şahıslar tarafından bizlere G-3 piyade tüfeği ile silah doğrultuldu, kendilerine yaptıklarının suç olduğu konusunda ikazda bulunduk. Bu esnada nizamiye bölgesine hızla ilerleyen Albay Güven Şağban şahsına silah doğrultan askeri şahıslar tarafından zorla içeriye sokuldu ve rehin alındı.

Şu an hatırlayamadığım birisinin cep telefonumu araması üzerine cep telefonuyla konuşmam sebebiyle, Albay Nurettin Alkan ve Albay Aziz Yılmaz benden 5-6 adım önde olacak şekilde C Nizamiyesi yaya girişi bölgesine gittiler. Sivil giyimli olmasına rağmen mühimmat yeleği giymiş olan J.Albay S.K. ve nizamiye bölgesindeki diğer darbeci personel tarafından Albay Aziz Yılmaz ve Albay Nurettin Alkan’a yönelik olarak MP-5 makinalı tabanca ve G-3’le silah doğrultulması üzerine, Albay Aziz Yılmaz zati tabancasıyla darbeye teşebbüs eden J.Albay S.K.’nın şakağına tabanca dayadı. Alb. S.K., etkisiz hale getirilmek üzere iken........

© Sözcü