Zayıf Noktalarımızla Yüzleşmek
Felemenk Gözyaşı olarak da bilinen Prens Rupert damlası (Prince Rupert’s drop), ilginç ve etkileyici bir cam formudur. Eritilmiş cam, soğuk suya damlatıldığında, dış kısmı aniden katılaşır; iç kısmı ise daha yavaş soğur. Bu süreç sonucunda damlanın kalın baş kısmı, sıkıştırılmış güçlü cam kabuğu sayesinde çekiç darbelerine hatta mermiye bile dayanabilir.
Ancak bu şaşırtıcı dayanıklılığın bir de hassas dengesi vardır: İnce ve kıvrık kuyruğu kırıldığında, camın içinde hapsolmuş gerilim bir anda serbest kalır. Bu da damlanın dramatik bir şekilde parçalanmasına ve adeta cam tozuna dönüşmesine neden olur. Prens Rupert damlası, camın hem inanılmaz derecede dayanıklı hem de bir o kadar kırılgan olabileceğini gösteren eşsiz bir objedir.
★★★
Bu ilginç yapı bana, Antik Yunan mitolojisinin en bilinen hikâyelerinden biri olan, Homeros’un İlyada destanında önemli bir yere sahip Akhilleus’u hatırlattı. Akhilleus’un annesi deniz tanrıçası Thetis, babası ise ölümlü bir kral olan Peleus’tur; yani Akhilleus, yarı tanrı – yarı insandır. Thetis, oğlunu ölümsüz kılmak ister ve efsaneye göre onu yeraltı dünyasına akan Styx Nehri’ne batırır.........
© Sözcü
