menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tavus kuşunun ahı!

139 23
previous day

Ellerinde balıkçı ağlarıyla tavus kuşlarını yakalamaya çıkmışlardı. Çok iyi insanlardı. İki sebepten ötürü kuşları ağın içine almaya uğraşıyorlardı.

Seviyorlardı kuşları.

★★★

Tavuslar, parlak mavi ve yeşil renkli tüylerini yelpaze gibi açıp yürümeye çıktıklarında büyüleyici güzellikteydiler. Antalya Müzesi’nin bahçesini üreme, yaşama alanı yapmışlardı.

★★★

Müze binası için ise; “vahşi, gözü dönmüş, ahlaksız rant avcılığına” kurban edilme kararı alınmıştı.

Yıkılacaktı.

Ağır iş makineleri, dozerler, ekskavatörler (kepçeler) yıkıma gelmişti.

★★★

Müzenin altın kalpli çalışanları, tek katlı bina dozer darbeleriyle yıkılırken tavus kuşları beton molozlar altında kalıp ölmesinler diye korumaya çalışıyorlardı.

Bir de:

Zimmetliydi tavuslar.

Devlet hesap sorardı.

★★★

Turizm Bakanlığı’nın bugünkü yandaş rantçı kollama devlet kafası, Antalya Müze binasının yıkılması ve yerine çok pahalı yeni beton bina yapılması kararı vermişti.

Dünya’da tekti.

Benzeri yoktu.

Yerle bir edilecekti.

★★★

1988 yılında Avrupa Konseyi, bu binayı “Yılın Müzesi” seçmişti. Mimarları da dünya ölçüsünde ünlü Türk tasarımcılardı. Antalya’yı bir anne kucağı gibi sarıp kucaklayan Beydağları ile görsel ve mekânsal uyum içinde tasarlanıp yapılmıştı. Öyle ki, Müze’nin penceresinden elini uzatsalar Beydağları’na dokunacak kadar yakında görebiliyorlardı.

★★★

Bugün arkeolojik eserler açısından........

© Sözcü