Yeşeren bir umuttur her bayram
Mustafa Kemal, 1915’te Anafartalar Kahramanı olarak, tarih sahnesine ve Türk milletinin huzuruna adımını atar.
Gelibolu’da, sadece Osmanlı’yı ve Başkent İstanbul’u kurtarmaz...
Truva Savaşı’nın da intikamını alır.
★★★
34 yaşında genç, cesur, gözü kara ve yakışıklı bir albaydır.
★★★
Çanakkale Cephesi’nin ardından, 10 Mart 1916’da, Silvan’da 16’ncı Kolordu Komutanlığı’na atanır.
Bitlis ve Muş’u, Rus kuvvetlerinden kurtarır.
★★★
109 yıl önce...
Mustafa Kemal Paşa’nın Kurmay Başkanı Albay İzzettin Çalışlar’ın günlüğüne yazdıkları:
“24 Eylül 1332 (7 Ekim 1916). Hava güzel... Yarın bayram namazını kasaba (Silvan) camiinde kılacağız...”
“25 Eylül 1332 (8 Ekim 1916). Kurban Bayramı. Hava pek iyi.
Sabahleyin Kumandan Paşa (Mustafa Kemal) ile yüksek rütbeli subaylarla birlikte hayvanlara binerek camiye gittik...
Cemaat, Hanefi ve Şafii olarak iki mezhepten oluştuğu için, önce Hanefiler, sonra Şafiiler namaz kıldılar. Namazdan sonra hükümet konağına gittik...”
★★★
Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, 14 Ocak 1923’te İzmir’de Karşıyaka’da yaşamını yitirir.
★★★
Ölümünden iki yıl kadar önce, Cemal (Bolayır) Bey’e şunu söyler:
“Evladım, ben öldükten sonra ruhuma her sene hatim okutmak üzere bir yere bir miktar para bırakmak isterim. Bunu nereye verelim?”
Cemal Bey, Zübeyde Hanım’a Darüşşafaka’yı önerir.
Zübeyde Hanım, 1921’de Darüşşafaka’ya 20 bin kuruşluk bir bağışta bulunur.
★★★
Atatürk, annesinin vasiyeti üzerine, her ölüm yıl dönümünde hatim okutur, hatim okuyan hafıza........
© Sözcü
