“Vefa imandan gelir”, biliyorsun değil mi?..
11 Temmuz 1921, Pazartesi...
Tüm cephede, Yunan saldırısı başlamıştı.
★★★
Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey ve Öğretmenler birliği Başkanı Mazhar Müfit Bey, Mustafa Kemal’in çalışma odasına gelirler.
★★★
Hamdullah Suphi Bey seslenir:
“Paşam.”
Başını kaldırdı.
“Buyurun” dedi.
★★★
Hamdullah Suphi:
“Mazhar Müfit Bey’in başkanı olduğu Öğretmenler Derneği, birkaç gün sonra Ankara’da toplanacak...
Savaşın yoğunlaştığı bir sırada, böyle geniş bir toplantı size ayak bağı olabilir.
Uygun görürseniz erteleyelim.”
★★★
Mustafa Kemal Paşa:
“Hayır, hayır, ertelemeyin...
Cahillikle, ilkellikle savaş, düşmanla savaştan daha az önemli değildir.
Toplantıya katılacağım ve bir konuşma yapacağım.”
★★★
16 Temmuz 1921, Cumartesi...
Öğretmenler Kongresi (Birinci Maarif Kongresi) Öğretmen Okulu salonunda toplandı.
Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, kısa bir açış konuşması yaptı.
★★★
Mustafa Kemal Paşa kürsüye gelir.
★★★
Erkek ve kadın öğretmenler ayrı ayrı sıralardaydı.
Kadınların yan, arka ve ön koltukları boş bırakılmıştı.
★★★
Mustafa Kemal Paşa, bu oturma düzeninden rahatsız olmuştu.
★★★
Konuşmaya başladı:
“Muhterem hanımlar, efendiler!
Bu savaş günlerinde bile, dikkat ve özenle işlenip çizilmiş bir milli eğitim programı yapmak için çaba sarf etmeliyiz...
Şimdiye kadar sürdürülen eğitim yöntemlerinin, milletimizin tarihi gerilemesinde en önemli bir etken olduğu inancındayım.
Milli Eğitim Programı derken, hurafelerden, yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden uzak, tarihi ve milli karakterimize uygun bir kültürü kastediyorum...”
★★★
Tüm katılımcılar, ayağa kalkarak alkışladı...
★★★
Mustafa Kemal Paşa, Mazhar........
© Sözcü
