“Küçük Amerika”
Osmanlı Devleti, ilk kez 1854’te Kırım Savaşı’nda borç alır.
1881’de, Batılı alacaklı ülkelerle bir anlaşma yapılır.
Adı, “Muharrem Kararnamesi”...
Bu anlaşmayla, devlet içinde bir devlet kurulur.
Bu devletin adı, “Düyun-u Umumiye” (Borçlar İdaresi) idi.
★★★
Sultan Abdülhamit; demir yolları, madenler, bankalar, belediye hizmetleri, sanayi kurumları, limanlar, tütün, hatta en temel vergileri bile imtiyazlı yabancı şirketlere devreder.
Bu dönemde, yabancı şirketlerin en fazla yatırım yaptıkları alan demir yollarıydı.
★★★
Şirketlerle, 99 yıllık imtiyaz sözleşmeleri imzalandı.
Şirket, demir yolu hattının 20 ile 45 kilometrelik alanda, petrol dâhil bütün madenleri çıkarıp işletme hakkına sahipti.
Ayrıca, bu alanda ruhsatsız olarak eski eser kazıları yapabileceklerdi.
Yani, Osmanlı artık bir sömürge ülkesiydi...
★★★
Doğan Avcıoğlu, bu dönemi şöyle kaleme alır:
“Saray ileri gelenleri, demir yolu, tramvay, elektrik ve gaz tesisleri imtiyazlarını yabancı şirketlere peşkeş çekerek büyük kazançlar sağlamışlardır.”
★★★
Bu imtiyazlar, yani kapitülasyonlar, Osmanlı Devleti’nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığına ortadan kaldırır.
Mesela, yabancıların kendi postaneleri vardı. Bunların çantaları, kutuları açılamazdı.
Hüküm giymiş yabancılar, cezalarını kendi devletlerinin cezaevlerinde çekerlerdi.
★★★
Özetle, yabancı para kazanır, vergi vermez, çalar çırpar, iflas eder, hatta adam öldürür, fakat gereği yapılamazdı.
Sonuçta, Osmanlı kapitülasyonlar yüzünden kendi evinde “ev sahibi” olmaktan çıkar.
İşte kapitülasyonlar bu demekti...
★★★
Atatürk, Şubat 1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde durumu şöyle açıklar:
“Osmanlı ülkesi, yabancıların sömürgesinden başka bir şey........© Sözcü





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d