menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yine aynı yalan!

67 38
monday

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AKP Batman Merkez İlçe Kongresi’nde konuşmuş... Demiş ki:

“1940’lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, ahıra çevirmek, vatandaşın Kur’an-ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu.”

Bu ülkedeki yobazlar ne zaman dara düşseler bu yalana sığınır!

Üstelik de yalancılıkları, defalarca somut belgelerle kanıtlandığı halde.

★★★

Bu ülkede hiçbir zaman “ibadeti kısıtlamak amacıyla” camilerin kapısına kilit vurulmadı. Hiçbir cami ahıra çevrilmedi. Hele hele vatandaşın Kur’an öğrenmesi asla yasaklanmadı.

Bakın tarihçi Sinan Meydan bu konudaki gerçekleri nasıl anlatıyor:

“İsmet İnönü, II. Dünya Savaşı’nın devam ettiği yıllarda Türkiye’ye yönelik muhtemel bir saldırıda, camilerin hedef alınmayacağını düşündü. Bu nedenle müzelerimizdeki ‘tarihi’ ve ‘dini’ değeri yüksek olan eserleri, zarar görmemeleri için bazı camilere taşıttı yani onları ‘depo’ yaptı. Ama bu depolar, Hz. Muhammed’in sancağına, kılıcına, hırka-i saadetine, Hz. Osman’ın kanlı Kuran’ı Kerim’ine ev sahipliği yaptı. Dolayısıyla, bu ‘cami depolar’, ibadete kapatıldı. Evet, kapılarına kilit vurulup asker de dikildi. Çünkü İsmet İnönü, bunların korunmasına çok büyük bir önem veriyordu.”

Şimdi; bu yalanı durmadan tedavüle sokan yobazlara soruyorum:

Kutsal Emanetler’e sahip çıkan İsmet İnönü mü gerçek dindar, bunu çarpıtıp o günleri bilmeyen insanları kandıran siz mi?

★★★

Sadece bu kadar mı?

Atatürk daha savaş bitmeden, yani........

© Sözcü


Get it on Google Play