menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vah halimize!

113 0
26.08.2025

“Yobaz linci” başlıklı yazım 12 Ağustos’ta yayınlandı. Hayatı dağlarda, terörist peşinde geçen, vücudunda Ağrı ve Muş hariç bütün Doğu ve Güneydoğu’dan izler bulunan Emekli Astsubay Oktay Yıldırım’dan söz etmiştim size...

Emekli olduktan sonra yaşadığı Balıkesir’in Burhaniye ilçesinin Dutluca Köyü’nde linç girişimine uğramıştı.

Çünkü yaşadığı bu şirin köyün insanları, ne yazık ki bir tarikatın esiri olmuş haldeydi; bu yüzden de bu Atatürkçü askeri, köylerinde istemiyorlardı.

★★★

On beş gün önceki ilk olayda arabasıyla evinden çıkmak isterken, yolun kesildiğini gördü.

Nedenini sordu.

Sen misin soran?

Çevresindeki kalabalıktan biri hakaret etmeye, “Şerefsiz kafir. Defol git bu köyden. İstemiyoruz seni” diye bağırmaya ve küfretmeye başladı.

Yaklaşık elli kişi ellerindeki demir çubuklarla, sandalyelerle, küreklerle Oktay’ın üzerine yürüdü. Gazimiz, başına ve vücudunun çeşitli bölgelerine darbe aldı.

Gözleri kararan saldırganlar arabasını parçaladı, evini taşladı.

★★★

Aradan iki hafta geçmişti ki Oktay Yıldırım aynı köyde bu kez silahlı saldırıya uğradı.

İlk saldırının soruşturmasının doğru dürüst yapılmaması saldırganlara cesaret vermiş olmalı ki evi ve arabası kurşunlandı.

Köydeki tarikatın köleleştirdiği iki genç, ilk saldırıdan sonra evinin etrafına yerleştirilen kameraların görmediği kör noktayı tespit etti. Sabaha karşı da arabasına ve evine kurşun yağdırdı.

Yakalandıklarında ise “Alkollüydük” deyip, cezalarını hafifletmeye çalıştılar.

★★★

Asıl soru şu:

Bu organize saldırıyı yapanlar kime güveniyor?

Arkalarında kim ya da kimler var?

Kimler göz yumuyor, kimler........

© Sözcü