Atatürk dedi ki; Ortadoğu’ya bulaşmayın
Yıl 2025, Türkiye Cumhuriyeti kurulalı 102 yıl oldu. 23 yıldan beri iktidarda olan bir parti ile yönetiliyoruz. Her mikrofona konuştuğunda 86 milyon milletim diye konuşanlar, artık kendilerinden olmayanlar için yaşamı adeta kararttılar. Sivil toplum kuruluşlarının ve sendikal haklar için toplanan kesimler güvenlik güçleri tarafından zor kullanılarak dağıtılıyorlar. Yokluk ve Yoksulluk içinde kıvranan halk bu korku içinde adeta sessizliğe büründü. Ülkede tüm bunlar yaşanırken “artık eski Türkiye yok, yeni Türkiye var. Herkes haddini bilecek” diyorlar.
Anayasa değişikliği ile oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile, parlementer demokrasi artık lafta kaldı. Artık her konuya tek kişi karar veriyor ve kararnamelerle yönetiyor. Bu denli yetki ile donatılan bir karar verici olunca astığı astık, kestiği kestik…..
Göreve başlarken yemin ettiği Anayasa’ya göre Sayın Erdoğan bir daha aday olamıyor. Aday olabilmesi için TBMM’de yeterli çoğunluğu bulması gerekiyor. Bunun için bir yandan Milletvekili transferleri yaparken, diğer yandan DEM Parti ile ilişkilerini geliştirip yeterli sayıya ulaşmak istiyor. Bu yetmiyor, olur da aday olma şansını yakalarsam karşımdaki güçlü adayları engelleyerek yoluma sağlam devam edeyim istiyor.
Özü şu: Sayın Erdoğan, yeniden seçilmek için önünde ki tüm engelleri bir şekilde tüm devlet olanaklarını kullanarak kaldırmak istiyor. Arkadaş beni seçeceksiniz, başka yolu yok demeye getiriyor.
Adliyeler bu ara Ekrem İmamoğlu ve CHP Belediye Başkanları ile yoğun uğraş içinde. Sabah İmamoğlu akşam İmamoğlu !! Sabah uyanan, bugün acaba sırada hangi CHP Belediyesi’ne operasyon yapılacak diye bekliyor. CHP’nin üç ilçe başkanı tutuklanırken, İmamoğlu’na seri şekilde soruşturmalar açılıyor. Bir mahkeme kararı, ne olur ne olmaz diye İstinaf mahkemesinde bekletiliyor.
İmamoğlu’nun diploması da geçersiz diye yargıya........
© Sözcü
