menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İki liderin amacı da birbirini kafalamak

31 1
20.01.2025

Bugün Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri’nin 47. Başkanı olarak yemin ederek göreve başlıyor. Peki yeniden Trump Amerikası, Türkiye’nin Ortadoğu ve ekonomi politikalarını nasıl etkileyecek? Stanford Üniversitesi’nden Prof. Ali Yaycıoğlu’na sordum.

Prof. Ali Yaycıoğlu

- Trump bugün göreve başlıyor. Sırasıyla gidelim, uluslararası ilişkilerde ve küresel siyasette hangi taşları yerinden oynatabilir?

Birçok uzman küresel bir Trump fırtınası bekliyor. Ben bu konuda emin olamıyorum. Trump öngörülmez bir lider rolü oynuyor. Bu aslında bir tür iletişim ve müzakere şekli. ABD dış politikasında muhakkak bazı oynamalar olacak. Başta yöntemde değişiklik olacak. Kişisel ilişkiler öne çıkacak. Devletler arası ilişkilere alışılagelmiş diplomatik temsilcilerin ve konvensiyonların yanı sıra başka aktörler ve ilişki türleri de etkin şekilde dahil olacaklar. Bugün Elon Musk ABD-Çin ilişkilerini koordine eden bir küresel oligarka dönüştü. Trump, NATO, NAFTA, BM gibi çok devletli ittifaklara ve platformlara ve etkin uluslararası hukuk ve yönetişimim mekanizmalarına mesafeli. ABD’nin liderliğinde liberal demokratik bir küresel ittifaka inanmıyor ama zaten böyle bir ittifak çoktan manasını yitirdi. Şunu söylemeye çalışıyorum: Her şeye rağmen Trump söylediği ya da hissettirdiği kadar radikal değişikliklere gitmeyecek, gidemeyecek. Zaten dünya olarak radikal bir dönüşüm içindeyiz, Trump da o değişimin önemli bir aktörü, ama tasarımcısı falan değil.

REJİMİN OTORİTERLEŞME ARACI OLARAK ‘AÇILIM’

- Trump’ın Türkiye siyasetini öngörebiliyor muyuz? Özellikle Orta Doğu bağlamında soruyorum. Trump yönetimi gelinen noktada Türkiye’nin ulusal güvenlik ve terör ile mücadele önceliklerini ne kadar dikkate alacak?

Trump yönetiminde ABD ile Türkiye ya da daha doğru ifade edelim, Erdoğan rejimi arasındaki ilişkilerde bir yumuşama olacak gibi gözüküyor. Ama yumuşamanın ötesinde çok dramatik bir değişiklik olur mu, emin değilim. Son 10 yılda ABD ile Türkiye arasında ilişkiler Suriye ve Suriye’deki Kürt ya da SDG’nin kontrolündeki bölgenin statüsünden dolayı gerilimliydi. Aynı zamanda 15 Temmuz darbesi, Fetullah Gülen meselesi, Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşması, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 savunma sistemi alması ve F35 projesinden çıkarılması gerilimi artırdı. Suriye konusunda anlaşmazlık devam ediyor. İmralı açılımı bu konuda bir sonuç doğuracak mı, pek sanmıyorum. Ama bu açılımın öncelikle Suriye ile ilgili olduğunu söylemek yanlış olmaz.

TRUMP’IN KABİNESİ ZITLARIN KOALİSYONU

- İmralı açılımı ile ABD-Türkiye ilişkilerinin bir bağlantısı var mı?

Muhakkak var. Türkiye Suriye’deki Kürt varlığını ABD ve İsrail ile ilişkisini sınırlamak, mümkünse SDG’nin yeni Şam rejimi içinde eritilmesini istiyor. Bu çok mümkün değil. Aslında Türkiye’nin Suriye ve Kürtlerle ilgili tavrında daha derinlemesine, tarihsel bir değerlendirme yapması gerekiyor. Türkiye’nin demokratikleşme, hukuka dönmeyle birlikte gerek ülke içinde gerek ülke dışında barışa ve iş birliğine odaklanmış bir siyaset kurması gerekiyor. Ama şu anda Türkiye’deki rejimin böyle bir değerlendirme yapma ihtimali yok. Kürt açılımı bir yandan rejimin artarak devam eden otoriterleşmesinin bir aracına........

© Sözcü


Get it on Google Play