Hiçbir baskı ve zulüm millet vicdanını susturamaz!
Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye (İİBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, tutuklu yakınları için dayanışma ağı kurdu. Gördüklerini, yaşadıklarını anlatan İmamoğlu’na bir kadın olarak Özlem Çerçioğlu’nun AKP’ye geçişini de sordum.
- 19 Mart’ta Ekrem Bey’in gözaltına alınmasıyla başlayan süreç hiç durmadan devam ediyor. Neredeyse her gün bir belediye başkanı gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Tutuklu aileleriyle dayanışmak için bir ağ kurdunuz. Ailelerin durumunu anlatır mısınız, neler yaşıyorlar?
19 Mart’tan bu yana, sadece tutuklananlar değil; onların eşleri, çocukları, anneleri ve babaları, yani bütün bir aile haksız ve hukuksuz bir şekilde cezalandırılıyor. Gözaltı veya tutuklama süreciyle birlikte hayatlar bir anda altüst oluyor. Bir gün önce ailesiyle aynı sofrada yemek yiyen anneler ve babalar, ertesi gün cezaevi kapısında perişan hâle geliyor. Tüm bunlar, insanlara hukuktan uzak ve adaletsiz yöntemlerle yaşatılıyor.
ADALET ÇIĞLIĞI ATIYORUZ
İşte tam bu noktada Aile Dayanışma Ağı kuruldu. Bu oluşum, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda insani bir ihtiyaçtan doğdu. Biz, tutukluların aileleri olarak, sevdiklerimizin adil şekilde yargılanmasını talep ediyor ve milletimizin vicdanında derin yaralar açan, adalete olan güveni sarsan bu uygulamalara son verilmesi için sesimizi yükseltiyoruz.
Süreç boyunca aileler olarak birbirimizle dayanışma içindeydik. Artık yalnızca aileler olarak değil, adaletin yanında yer almak ve ülkemizin geleceği için mücadele etmek isteyen herkesle Aile Dayanışma Ağı çatısı altında buluşuyoruz.
Her Cuma saat 11.00’de Saraçhane Parkı’nda, aileler ve destek olmak isteyen herkesle bir araya geliyoruz. Sevdiklerimizin yaşadıklarını tüm vatandaşlarımızla paylaşıyor, dayanışmamızı büyütüyoruz. Mücadelemizde omuz omuza durmak isteyen herkesi Cuma günleri bekliyoruz.
Dilek Kaya İmamoğlu, adaletin herkes için eşit şekilde işletilmesi mücadelesini verdiğini söyledi.
YÜZLERDEKİ ACIYI GÖRÜYORUM
- Bir açıklamanızda “Toplumun vicdanı kanıyor, yeter” dediniz. Karşılaştığınız insanlar size ne diyor?
Hukukun üstünlüğünün olmadığı, adaletsizlik ve haksızlıkların yaşandığı bir ülkede toplumsal barışın ve huzurun olması beklenemez. Her yeni gün ortaya çıkan usulsüzlükler, çürütülen devlet kurumları, ekonomik kriz, bütün yaz yaşanan orman yangınları, artan kadın cinayetleri… Hepimiz, her gün yeni bir acıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlarda da tüm bu yaşananların bir karşılığı oluyor elbette… Yüzlerinden, vicdanlarından, kalplerinden yükselen acıyı görebiliyorum. “Artık yeter, bu düzen böyle gitmez” diyorlar. Hak, hukuk ve adalet için mücadele edeceklerini söylüyorlar. En çok da Ekrem’e sevgilerini iletip her zaman yanımızda olduklarını söylüyorlar.
- Lehinize karar veren hakimlerin yerinin değiştirilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu kararlarla toplumun hukuka, yargıya duyduğu güven derinden sarsılıyor. Çok temel bir sorunla karşı karşıyayız. Adalet, herkes için eşit işlediğinde adalet olur ve adalet herkese lazım… Adalet işlemediğinde herkes için karanlık ve öngörülemez bir düzen olur. Bu nedenle, hukuk ve adalet mücadelesi sadece birilerinin meselesi olamaz. Hepimiz için güvenli bir geleceği inşa etmek adına adaletin sessizliğini hep birlikte bozmalıyız.
- Sayın İmamoğlu’nun gelecek seçimlerde aday olabileceğine inanıyor musunuz?
Maalesef süreç........
© Sözcü
