61 yaşındayım, ayağıma sıfır ayakkabı giymedim
Daha önce de bu köşede CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’den bahsetmiştim. Her günü tarlada geçiren, çiftçinin sorununu gündeme taşıyan, onlarla nefes alan, nefes veren bir milletvekili. Hep sahada.
Şimdi de hububat hasadına katılmış, çiftçi bir aileyle tarlada buluşmuş.
Canım sıkılarak okudum.
Hububat üreticisi Yılmaz Ateş ve ailesinin anlattıkları memleketin, toprağın durumunu da gözler önüne seriyordu.
“Bu yıl buğday ve çavdardan beklediğimiz faydayı sağlayamadık. Şu an burada 150 balya çıktı, 2 ton da çavdar çıktı. Toplam 15 bin lira masrafımız var. Buğdayın, çavdarın yapacağı da 2 ton gelse 10 bin liradan 20 bin lira. Kendi ittiğimiz emeğimiz, yaktığımız mazot, çoluğun çocuğun çalıştığı cabası... Hep biçere çalıştık. Girdi fiyatları, gübrenin, ilacın, tohumun fiyatı artıyor. Mazot gideri artıyor. Bugün bir ton gübre alsan 30-35 bin lira. Buraya bunun sulaması dahil değil. TMO alım yapmıyor. Biz burada şahsa veriyoruz. Şahıs da istediği paraya alıyor. 10 lira, 10,5 lira, 11 lira... Fiyatı ne belirlerse o fiyata vermek zorunda kalıyoruz. Biri 10 liraya alıyor, biri 10,5 liraya, biri 11 liraya... Durum böyle. Buğdayı da kaldırdık, aynı. 3 ton buğday kaldırdım, 300 balya kaldırdım. Masrafım 50 bin lira. Kaldırdığım ürün o para etmez.”
Gürer, çiftçi eşi Güler Ateş’e soruyor: “Siz bir çiftçi eşi olarak nasıl görüyorsunuz?”
Güler Ateş, “Vallahi biz çok pişmanız. Çok zor durumdayız. İlaca veriyoruz, biçere veriyoruz. Bizim elimizde bir şey kalmıyor. Üstümüzden başımızdan belli. Eskiden bugüne bakarsan daha iyiydi. Şimdi çok pahalı mazot, çok pahalı ilaç. Şu biçere şimdi 7-8 bin lira para veriyoruz ama kaldırdığımız bir şey yok.”
Ömer........© Sözcü
