Kalaşnikovsuz barış!
Mihail Kalaşnikov, 1919’da emperyalist Çarlık Rusya’sını yıkan devrimin ışığında dünyaya geldi. II. Dünya savaşı öncesi, orduda silah uzmanı olarak görev yaptı. 1941’de, meşhur AK-47(kalaşnikov) üzerinde çalışmaya başladı. 1948’de Kızıl Ordu’nun piyade tüfeği ilan edildi ve Mihail Kalaşnikov, Stalin Ödülü aldı. 1949’dan sonra da Sovyetlerin ana piyade tüfeği oldu.
1953’te SSCB’nin başına gelen Kruşçev, hem Lenin’i hem de Stalin’i reddederek rejimi değiştirdi! Sözde devrimi yayıyorum diyerek emperyal politikalara soyundu. Dünyada etkisini, en yoğun Türkiye yaşadı.
Türkiye solunun yüz yıl önce yanlış iliklediği düğme ile örtüşen Kruşçev, AK-47’yi, Türkiye dahil Orta Doğu’ya soktu! I. Dünya Savaşı’nda emperyalist Çarlığı, II. Dünya Savaşı’nda da Alman, Japon ve İtalyan faşizmini yenen Sovyetler şimdi de bölgedeki antiemperyalist anlayış ile kurulan ulus devletleri hedef almıştı.
1969’da kurulan Dev-Genç Türkiye’deki öğrenci hareketlerinin önderiydi. TİP’in gençlik örgütüydü. Dev-Genç’ten ayrılan, KCK ele başı Öcalan, 1978’te Lice’de bölücü örgüt PKK’yı kurdu. Ne Marksist ne de Leninist’ti! 1984’te de eline AK-47’yi alarak yola çıktı!
KCK tarihine bakmadan bugünü anlamak mümkün değildir. 1978’de kurulan PKK aslında........
© Sözcü
