Kabak gibi görünen
Türk Hava Kuvvetleri’nin gökyüzündeki başrol oyuncusu hâlâ 1970’lerin son sahne çocuğu: F-16 Savaşan Şahinler... Adı savaş, soyadı emekli sandığı.
Karşısında ise 21’inci yüzyılın James Bond’u F-35 Şimşek II var. Sessiz, görünmez, dijital zihinli bir savaş makinesi.
★★★
Bakın bir F-16 radar ekranında “buradayım” diye yanıp sönerken, F-35’lerin radar izi bir serçeden bile daha az. Bu yüzden F-35’leri düşman görmüyor. Zaten düşmanı da görmeden vuruyor. F-16 ise mevcut durumda görüne görüne vuruluyor. Biri senaryo yazıyor, öbürü daha sahneye çıkmadan hedef oluyor.
★★★
Hadi biraz rakamlara bakalım:
- F-16 saatte 2 bin 175 km ile daha hızlı ama 1980’lerin kalbinden geliyor.
- F-35 sadece Mach 1.6 yapıyor ama ta 250 km öteden düşmanı görebiliyor. F-16’nın radar menzili ise 80 km.
- F-16 pilotu, düşmanın yerini anlamak için ekrandan ekrana zıplayarak zihin jimnastiği yaparken; F-35 pilotu, tüm resmi tek bir ekrandan izliyor. Savaşı PlayStation kumandasıyla oynar gibi yönetiyor.
- F-35’in pilot kaskı da başlı başına bir devrim: Kaska entegre........
© Sözcü
