menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ve komutan teslim oldu...

232 27
29.08.2025

Sevgili okurlarım 30 Ağustos (1922) Zafer Bayramı’nın anlamını ve perde arkasını pek çok kişi bilmez. Ege ve Batı Anadolu’yu işgal eden Yunan ordusuna karşı İnönü ve Sakarya’da kazandığımız zaferler sonrasında çatışmalar azalmıştı, cephelerde durgunluk vardı.

Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa...

Bugünkü sahtekârların ve din tüccarlarının aşağılamaya kalkıştığı iki aslan yürekli adam. Ömürleri cephelerde geçmiş, en ön saflarda vuruşmuş kahramanlar.

★★★

Ağustos 1922... Memleket işgal altında...

Türk ordusu düşmana saldıracak ve son darbeyi vurmaya çalışacaktı. Ancak bunun çok gizli tutulması gerekiyordu. Asker bile yeni mevzilerine gece yürüyüşleriyle giriyordu. Ankara’da kurulan Anadolu Ajansı 26 Ağustos öncesinde bir haber geçti:

“Mustafa Kemal Paşa yarın Çankaya’da bir çay ziyafeti verecek.”

Dikkatler oraya çevrilirken Mustafa Kemal Paşa Ankara’dan sessizce ayrılıp Batı Cephesine, Afyon yakınlarına gitti.

Saldırı planları hazırdı.

★★★

Türk ordusu mevzilendi, 26 Ağustos günü Büyük Taarruz başladı.

İşgal altındaki vatan toprakları kurtarılacaktı.

Birkaç gün sonra Mustafa Kemal Paşa o ünlü emrini verdi:

“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri.”

(O yıllarda Ege, Akdeniz olarak tanımlanırdı. Emirde hedef olarak gösterilen yer ise İzmir’di)

Uşak, Afyon, Bursa, Aydın, Manisa, her yer adım adım kurtarıldı. Şimdi sırada İzmir vardı.

30 Ağustos 1922’de gerçekleşen büyük meydan muharebesini kazanıp son vuruşu yaptık. Ordularımız İzmir’e yönelmişti. Yürüyüş at sırtında veya yayan yapılıyor, Mehmetçik o sıcakta aç susuz, işgal altındaki yanmış ve yıkık beldeleri tek tek kurtarıp İzmir’e doğru ilerliyordu. İzmir 9 Eylül günü kurtarıldı, hükümet konağına bayrağımız çekildi.

Ancak ordumuzun karşısına bir de acı olay çıkmıştı. Kurtarılan beldelerin bir bölümünde Yunan bayrakları asılıydı. Bunları o yörelerin insanları asmıştı!

Esir düşen Yunan Orduları Başkomutanı Nikolas Trikupis, kamp komutanı Cerrah Tümgeneral Muhtar Davaz ile birlikte.

★★★

Yunan ordusunun ikinci rütbelisi olan tümen komutanı Nikolas Trikupis, 2 Eylül 1922 günü bütün komuta kademesiyle birlikte teslim oldu. Sonra bu savaşı ve teslim olma gününü Türkçeye de çevrilen “Hatıralarım” isimli kitabında anlattı. Bir bölümünü okuyalım:

“Piyadelerimiz topçularımızın etrafını sarmış, Türklere, ateş açtıkları takdirde kendilerinin de bizim topçulara ateş edeceğini söylemişlerdi. İleri sürdükleri sebep şu........

© Sözcü