menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Savaş-severlik

160 1
17.04.2025

Sağcısı, solcusu, İslamcı veya laikçisiyle halkımın cengaverliğini endişeyle izliyorum. Laikler “yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi bize Atamızın vasiyetidir diyor. İslamcılar “İslam barış dinidir” diye vaaz veriyor. Ama ülkede, AKP’nin “yenemeyeceğin rakibini sakatla” düsturuyla başlattığı “soğuk savaş” bütün hararetiyle devam ediyor. “Yurtta Sulh” bahsini burada kesiyorum. Bugün “cihanda sulh” üzerinde duracağım. Ekonomimizin sağlığı için, iç işlerinde adalet, dış işlerinde feraset gerek. Öncelik, komşularla iyi geçinmektir. Burada biri İsrail diğeri Yunanistan olan iki devlet öne çıkıyor. İkisiyle de aramız bozuk. Bana göre bu iki devlet bizimle iyi geçinmek istiyor. Dolayısıyla ilişkileri ihya etmek çok kolay. Ama olmuyor. Tam tersine ilişkiler gereksiz yere geriliyor. İslamcılar, önceleri sadece Hamas’ı desteklemek şimdi de ilaveten Suriye’yi korumak uğruna İsrail’le savaşmalıyız fikrinde. Laik kesimin kanaat önderleri de “Dikkat! Yunanistan adaları silahlandırıyor. Demek ki bir gece ansızın sahillerimize çıkartma yapıp Batı Anadolu’yu işgale hazırlanıyor” diye hükümeti ikaz ediyor. Yetmiyor, bakın Yunanistan Dedeağaç’ta Amerikan üssü kurdurdu; engellemeliyiz bu gelişmeleri diyor. Engelleme ricayla olmayacağına........

© Sözcü