menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gördüğün her sakallı deden değildir

263 7
24.04.2025

Dünyada 200 kadar ülke var. Kapalı kutu Kuzey Kore hariç, 1990’dan bu yana bu ülkelerin hemen hepsinin ekonomik sistem tercihi “fiyatların piyasada oluştuğu” kapitalizm olmuştur. Eğer bir ülkede bireylerin üretim araçlarına sahip olabilmesi anayasal bir haksa o ülke kapitalisttir. Üretim aracı, bir tarla, bir dükkan veya bir kamyon olabileceği gibi, yüzlerce hatta binlerce kişinin çalıştığı bir fabrika, bir otel, bir AVM veya hastane de olabilir. Geniş tanımla faiz veya kâr payı veren mevduat da üretim aracıdır. Üretim araçlarına malik olma hakkı, bireylere “fiyatları etkileme” gücü verir. Birey gelirini artırmak için piyasaya sunduğu şeyin fiyatını artırır. Çünkü her fiyat, bir gelirdir. Mal ve hizmet fiyatların bir kısmını kamu, çoğunu da üretim aracı sahipleri, serbest çalışan diplomalı meslek erbabı ile esnaf ve sanatkarlar belirler. Bir işverene bağlı olarak çalışanlar da bireysel veya toplu pazarlık yoluyla emeğin fiyatının oluşmasında etkili olur. Emek girdisi, katma değerin yaklaşık p’ini teşkil eder. Ücret artışları maliyeti, maliyet de fiyatları yükseltir. Dolayısıyla, serbest piyasa sisteminde enflasyon oluşmasının önemli bir sebebi de, bireylerin fiyat etkileme hakkını suistimal etmesidir. Adalet, hakkın suistimalini........

© Sözcü