Uyuşturucu ile değil, kimle mücadele?
Türkiye yine bir sabaha “şafak operasyonu” haberiyle uyandı. Bu kez sahnede siyasetçiler değil, sanatçılar vardı. Sanat ve müzik dünyasının tanınan isimleriyle, sosyal medya fenomenlerinin de aralarında olduğu 19 kişi uyuşturucu testi yapılmak üzere sabahın köründe evlerinden alındı.
Operasyonu yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, üstüne basa basa “Gözaltı yok” diye gazetecilere bilgilendirme geçti. Ama evine jandarma gelip seni alıp götürüyorsa, senin “Gitmiyorum” deme hakkın yoksa, adına ne dersen de... O fiilen bir gözaltıdır.
İddia o ki, bu isimler aylar önce düzenlenen bir narkotik operasyonunda takibe takılmıştı. Peki neden şimdi, neden hepsi aynı sabah, aynı anda? Bilinmiyor. Ama Türkiye’de hiçbir şey sadece “göründüğü gibi” olmadığı için, herkesin aklında yine aynı soru dönüp duruyor: Bu işin arkasında ne var?
★★★
Artık bu ülkede her olayın ardında “başka bir şey” aramak, bir merak değil, bir refleks haline geldi. Çünkü o “başka şey” geç de olsa hep ortaya çıktı, hep anlaşıldı. Ne zaman “tesadüf” denildiyse, arkasından bir düzen, bir niyet çıktı.
Biraz hafızamızı tazeleyelim.
Canım ülkemde “limanların” bile adı çıkmış halde.
Gemilerde ton ton “rekor” yakalamalar yapılıyor.
Yeri geliyor, o “rekorlar” VIP uçakların kargolarına kadar uzanıyor.
Sonra ne mi oluyor?
Bir-iki göstermelik tutuklama, birkaç gün manşet, ardından........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d