“Önleyici saldırı” mı “önleyici cinayet” mi?
Dün gece, Ortadoğu’nun kalbine yine bomba yağdı. İsrail, İran’ın askeri ve nükleer altyapısını hedef aldı. Vurdukları yerler arasında laboratuvarlar, karargahlar ve evler vardı. Öldürülenler arasında İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Başkomutanı ve İran’ın nükleer programı üzerine çalışan bilim insanları... Her hedef “özenle” seçilmişti. Nokta atışı, insanlar yaşadıkları apartmanlarda, sadece yatak odalarına zarar verecek füzelerle hedef alındı. Ya da belki katledildi veya “av”landı gibi fiiller de kullanabiliriz. Çünkü bu, soğukkanlılıkla hazırlanmış, ince ince hesaplanmış bir operasyondu. Tıpkı daha önce Tahran’da Hamas lideri Haniye’nin kaldığı evin vurulmasında ya da Lübnan’da Hizbullahçıların cep telefonlarının eşzamanlı patlatılmasında olduğu gibi... İstihbarat ve teknoloji bir kez daha yan yana geldi. İsrail bu operasyona da isim verdi: Önleyici saldırı. Gerekçe: İran’ın bir gün nükleer bomba yapabileceği ihtimaliydi.
★★★
Ortada bir bomba yoktu: Ama “olabilir”di. Biz bu söylemi daha önce de duymuştuk. 2003’te ABD, “Özgürleştireceğiz” diye Irak’a saldırdığında gerekçesi (ya da bahanesi) “Saddam’ın kitle imha silahları”ydı. Bütün dünya bu yalanla ikna........
© Sözcü
