menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Kayyum” söylemi, “Çağrı Heyeti ” gerçeği

24 15
28.06.2025

CHP’de gözler pazartesi günkü Kurultay Davası’na çevrilmiş durumda.

4-5 Kasım 2023 Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025 Olağanüstü Kurultayı’nın iptali için açılan dosyalar birleşti; tutanaklarda ilk kez “mutlak butlan” ifadesi yer aldı.

Mahkeme davayı açanların talebini kabul edip “yok hükmünde” kararı verirse genel başkanlık, kural gereği, bir önceki isim olan Kemal Kılıçdaroğlu’na dönecek.

Tartışmayı alevlendiren de onun sözleri: Partimi kayyuma terk etmem.

★★★

“Kayyum” Türkiye’de sinir uçlarına dokunan bir kelime.

Doğu’daki belediyelerden İBB’nin kapısına kadar uzanan bir müdahaleyi çağrıştırıyor.

Görevi devralan isimlerin, dakikalar içinde makam koltuğundan çektirdiği gülen fotoğraflar, sosyal medya hesaplarından eski başkanların tek tek fotoğraflarının silinmesi, mermer kaplamalı, özel tuvaletli makam odaları, altın varaklı toplantı salonları...

Oysa CHP dosyasında böyle bir ihtimal yok.

Mahkeme vali ya da kaymakam atamaz; Kılıçdaroğlu’nun görevi reddetmesi durumunda en fazla partinin kendi üyelerinden bir çağrı heyeti oluşturur.

Gelin biraz hafızamızı tazeleyip senaryoları tartışalım.

★★★

Eğer mahkeme, geçtiğimiz yılki kurultayı “mutlak butlan” yani yok hükmünde diyerek iptal ederse bir önceki yönetim kendiliğinden görevine geri dönüyor.

Kılıçdaroğlu tam yetkili genel başkan oluyor.

Bu, kendi (eski) Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu’nu çalıştırabilir, her türlü kararı alabilir demek.

İddia edildiği gibi ilçe kongrelerinden başlayıp 1-1.5 yıla yayılan bir süreçle delege........

© Sözcü