Battaniye kimin evinden çıkarsa cinayet çözülür
Narin’in cansız bedeninin bulunmasının ardından Diyarbakır’ı hatta bölgeyi yakından tanıyan bir dostumdan mesaj aldım.
Dedi ki:
“Devlet, güvenlik gerekçesiyle 90’lı yıllarda çok ciddi operasyonlar yapmıştı. Şimdi bakıyoruz, devlet Diyarbakır’da 20 haneli köy ile başa çıkamıyor. 8 yaşında bir kız çocuğu kaybolmuşsa ilk gün köyde sağa sola bakılır. Çocuk ilk gün bulunamazsa cinayet ihtimali ağır basar çünkü 8 yaşındaki çocuk çok uzaklara gidemez. Bu durumda köydeki herkes doğal olarak şüphelidir. Jandarma köyün etrafını çevirir. Giriş çıkışlara kapatır. Köydeki tüm cep telefonlarını toplar. Mesajlaşmalara, HTS kayıtlarına bakar. Böylece kim kiminle temas kurmuş, kim köyün dışına çıkmış vs... telefon kayıtlarından bulunurdu. Böylece sorgularda gerçek ortaya çıkardı. Üstelik bu şekilde yapılsaydı köydekiler korkardı ve korku ortamında zayıf halka çözülürdü. Ama jandarma köydeki aramayı beli silahlı muhtarın yönlendirmesine bırakmış. Devlet, Narin’in katil zanlısı beli silahlı muhtarın peşine takılırsa köylü de devletten değil muhtardan korkar ve susar. Narin cinayetinde bu çarpık zihniyetin tüm izlerini görüyoruz.”
Evet dostumun mesajı böyle.
Yüzlerce soru var Narin’in öldürülmesiyle ilgili.
Narin’in cansız bedeni aramaların 19’uncu gününde köye yaklaşık 2 kilometre mesafedeki dere yatağında bulunmuştu.
Cinayetle ilgili tutuklanan Nevzat Bahtiyar’ın ifadesinde geçen bir detay Narin cinayetini aydınlatacak. Bahtiyar, Salim Güran’ın yolda giderken korna ve selektör yaptığını, Güran’ın araçtan inerek eliyle yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı Narin’in cansız bedenini göstererek “bunu yok edeceksin” dediğini anlatmıştı. Bahtiyar, Güran’ın aracında torba olup olmadığını sorduğunu, kendisi de aracından çuval........
© Sözcü
visit website