menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

HAYVANLAR, DOĞA ve İNSANLAR…

7 0
13.05.2025

Utanmalıyız kedilerin bile korktuğu insan olmaktan.

Yıllardan bu güne değin konu ile ilgili konuşmalarımda ve yazılarımda dillendirdiğim beş kelimeden oluşan acı bir gerçektir. Sözün ilk sahibi büyük bir olasılıkla bu köşenin yazarıdır. Keşke daha önce ünlü bir siyasetçi, sanatçı, yazar, sporcu ve düşünür söyleseydi de, söz yayılsaydı, hükümetleri, siyasal partileri, ulusal veya uluslararası düzeydeki demokratik ve haklara dayalı örgütleri etkileseydi. Sonrasında insan denen şiddetin ana suçlusunun akıl ve vicdanında tüm canlılara yönelik sevgi, saygı ve dostluk duygularını ölümsüzleştirseydi.

Türkiye, eldeki verilere ve gözlemlerime göre, insana, hayvana ve doğaya yönelik şiddet çeşitleri ve yaygınlığı açısından en başta gelen ülkelerden biri. Bazı görüşlere göre de ilk sırada. Sizlere, sayısal bilgilerden hareket edecek donamıma sahip olmasam da ilk sırada olduğumuza ilişkin görüşlere katılıyorum.

İnsan soyu, var oluşundan beri hayvanlara şiddet uyguluyor. Aslında insana, doğaya ve hayvana yönelik her çeşit şiddetin etkileri aynı zamanda üreten insana yöneliktir. Örnekleme yapsak kitaplara sığmaz.

7 Mayıs 2025 Çarşamba. Yaşamın, hayvanın ve doğanın önemsenecek sayıdaki dostları, kadın-erkek, her yaştaki gençler olarak Ankara’da, Çankaya Belediyesine ait Ahlatlıbel Sosyal Tesislerinde buluştular. Türkiye’nin farklı kentlerinden gelenlerin yanlarında aile bireylerinden saydıkları köpekler de vardı.

Neden Ahlatlıbel?

Çünkü Anayasa Mahkemesi, tesislerin, çok güzel bir parkın tam karşısında idi. Çünkü o gün, kamuoyunda Katliam Yasası diye........

© Sonsöz