menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

LOZAN ANLAŞMASI NEDİR NE DEĞİLDİR

11 32
24.07.2025

Herkesin bilmesi gereken asli gerçek şudur; Lozan anlaşması ile bağımsız ve egemen Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu tüm dünya tarafından kabul edilmiştir.

Bu anlaşma esas olarak sadece Kurtuluş savaşını bitiren bir anlaşma değil aynı zamanda 1. Dünya savaşını da sona erdiren son anlaşmadır.

Türkiye bu anlaşmaya eşit ve egemen bir devlet olarak oturmuş, bu anlaşma ile başta toprak, borçlar, kapitülasyonlar, kabotaj ve benzeri Osmanlı’dan miras kalan bir çok karmaşık ve ciddi sorun çözülmüştür.

Bütün bu nitelikleri ile Lozan anlaşması, Anadolu coğrafyasında 2. Dünya savaşı koşullarında bile bozulmayan uzun ve kalıcı bir barış dönemi doğuran büyük bir diplomasi başarısıdır.

Lozan dendiğinde hemen hemen herkes salt toprak meselelerini düşünür, adaları falan konuşur oysa bu anlaşmanın ekonomik maddeleri toprak maddelerinden çok ama çok daha önemli ve yaşamsaldır, Lozan Anlaşması ile çözüme kavuşturulan önemli hususları kısaca özetleyeyim:

LOZAN’IN EKONOMİK MADDELERİ

Lozan’a hezimet diyerek yaklaşan bazı çevrelerin bu önemli anlaşmayı eleştirdiklerini çokça duymaktayız fakat dönemin şartları da dikkate alınarak bu anlaşma okunduğunda ne kadar büyük bir başarı olduğu, siperde süngü ile kazanılanın masada kalem ile zafere dönüştürüldüğü anlaşılacaktır. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olmak üzere bu anlaşmanın imzalanmasında emeği geçen herkese teşekkür etmek minnet duymak gerekir.

Bu kadar önemli bir anlaşma olmasına rağmen Lozan anlaşması hakkında kamuoyunda çok fazla bir şey bilinmez...

Bakınız Lozan anlaşması Türkiye Cumhuriyetinin sadece siyasal bağımsızlığını kazandığı bir anlaşma değildir, bu anlaşma ile birlikte en az siyasi bağımsızlık kadar önemli olan ekonomik bağımsızlığımızı da kazanmış bulunmaktayız.

Bakınız Cumhuriyet kurulurken çözülmesi gereken en önemli sorun Osmanlı borçlarıydı. Bu borçların akıbeti Lozan’da en çok tartışma yaratan konulardan biri olmuştur. Osmanlıdan kalan dış borçlar bu anlaşma ile Osmanlı topraklarında kurulan ülkeler arasında paylaştırılmış ve Türkiye’nin payına düşen borçların ödenmesi bir ödeme planına bağlanmıştır.

Anlaşmaya göre Türkiye borçların yüzde 62’sini, 1912 sonrası aldığı borcun yüzde 73.59’unu ödemeyi kabul etti. Toplam borç 82 milyon 456 bin 337,........

© Sonsöz