HER SORUN ÇÖZÜLÜR (1)
Her şeyden önce, çözülecek sorunun farkında olmak gerekir. Sorunun çözülmesi için onun doğru biçimde saptanmış ve tanımlanmış olması gerekir. Sorun diye onun görünen sonuçlarıyla uğraşılıyorsa, sorun henüz fark edilmemiş, saptanmamış ve tanımlanmamış demektir. Bu durumda, sorunun görünen sonuçlarıyla ilgili çözümler için atılacak her adım sorunu çözmek yerine yeni sorunlar yaratılmasına yol açar.
Farkına varılan sorun doğru biçimde saptanmış ve tanımlanmış olsa da çözüm hala uzaktadır. Çözüm için sorunun kökeninin, kaynağının ve nedenlerinin de bulunması gerekir.
Sorunun nesnel özellikleri, onu yaratan koşullar ve neden sürüp gittiği belirlenirse çözümü bulmak ve uygulamak için yol açılmış demektir. İşte bu noktada çözüme giden yolun öznel koşulları önem kazanır. Çözüm yollarının bulunması, artık sorunu çözmekle yükümlü olanların konu hakkındaki bilgi, deneyim, niyet, istek ve kararlılıklarına; yani öznel koşulların yeterliliğine ve olgunlaşmasına bağlıdır.
Dünyada ya da ülkemizde yaşamı doğrudan ilgilendiren her konuda var olan ve bir türlü çözülmeyen çeşitli sorunlara böyle yaklaşıldığında her şey apaçık ortaya çıkar. Bu açıklık içinde, sorunun kökeni, kaynakları, nedenleri, sorumluları, kimler için sorun olduğu, sorundan kimlerin yarar/çıkar sağladığı, niçin çözülmediği, kalıcı çözüm için neler yapılması gerektiği, çözüm aşamaları tek tek belirlenebilir.
***
KENT İÇİ ULAŞIM SORUNU
Örneğin büyük kentlerimizde oturanların her gün çeşitli boyutlarda yaşadığı kent içi ulaşım sorununu ele alalım. Kimileri bunu, trafikte görülen sıkışıklık / yavaşlama olarak algılar, “trafik sorunu” diye niteler ve “yararsız........© Sonsöz
