menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“KÜRT SORUNU” ÇÖZÜLÜYOR MU?

7 19
28.05.2025

Her şeyin kalın bir sis perdesi altında olduğu bir ortamda, birkaç aydır yaşananlar nasıl izlenmeli ve değerlendirilmeli?

Olanların ve daha sonra olabileceklerin gerçek yönlerini algılayabilmenin ön koşulu onları, son yüz yıl içinde Ortadoğu coğrafyasının biçimlenişiyle birlikte ele alıp irdelemektir.

Sürecin başlangıcından beri görülen kimi ilginç “tuhaflıklar” da değerlendirme sırasında göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin;

bu tuhaflıkların yalnızca birkaçıdır.

***

BUGÜNÜN ORTADOĞU COĞRAFYASI NASIL BİÇİMLENDİ?

Birinci Dünya Savaşı henüz bitmeden, 1916 yılında Birleşik Krallık (İngiltere), Fransa, İtalya ve Rusya, aralarında “gizli” olarak imzaladıkları Sykes-Picot Anlaşmasına göre Osmanlı’nın Ortadoğu’daki topraklarını paylaşmayı planlamışlardı.

O plana göre özetle;

· Rusya, Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis ile Güneydoğu Anadolu'nun bir kısmını,

· Fransa, Doğu Akdeniz bölgesi, Adana, Antep, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Musul ile Suriye kıyılarını,

· İngiltere, bugünkü İsrail’in güneyi, Filistin, Ürdün, Hayfa ve Akka limanları ile Güney Mezopotamya, Bağdat ve Basra’yı,

· İtalya, Güney Anadolu’yu

alacak,

· Fransa ile İngiltere’ye bırakılan topraklarda, Arap devletleri konfederasyonu ya da Fransız ve İngiliz denetiminde tek bir Arap devleti,

· Kudüs merkezli Filistin'de, bir uluslararası yönetim

kurulacak,

· İskenderun serbest liman olacaktı.

Birinci Dünya Savaşı sonunda, 1918’de Osmanlı’nın imzaladığı Mondros Ateşkesi’ne dayanarak İngiltere, Fransa, İtalya’nın ve onların yönlendirmesiyle Yunanistan’ın Anadolu’yu işgalleri ile 1920’deki Sevr Anlaşması da bu planın bir parçasıydı.

İngiltere ve Fransa,

planın büyük kısmını başarıyla uygulamışlardı.

1917 Ekim Devrimi ile Rusya’da iktidarı alan Bolşeviklerin Sykes-Picot Anlaşması’ndan çekilmesi ve 1922’de “misak-ı milli” kapsamındaki toprakları emperyalist işgalden kurtaran Türk Kurtuluş Zaferini tescil eden Lozan Anlaşması ile bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması, planın Anadolu uygulamalarını bozmuştu.

Ayrıca, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere’den kapitalist/emperyalist sistemin liderliğini alan ABD’nin karşısında ikinci bir güç odağı haline gelen Sovyetler Birliği’nin Irak ve Suriye ile kurduğu ilişki emperyalizmin planlarının öngörülenden farklı biçimde dönüşmesine yol açtı ve 1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşüne değin, Ortadoğu’nun kuzeyini Sykes-Picot Planı’nın bütünlüğünden kopardı.

***

TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI, LOZAN VE KÜRTLER

20. yüzyılın ilk çeyreğinde Anadolu’da yaşanan gelişmeler, Türklere “işgalden kurtuluş ve bağımsızlık” getirirken Kürtleri “hüsrana” uğrattı.

Kürt siyasetçilere göre, “Türk Kurtuluş Zaferi’yle belirlenen sınırlar, Kürt nüfusun yaşadığı toprakları parçalamış, onlara felaket getirmiştir. Çeşitli ülkelere dağıldıkları için Kürtlerin ulusal bütünlüğü bozulmuş, bin yıllık bağımsız olma hayalleri yıkılmıştır. Kürtler, o yıllardan sonra bulundukları ülkelerde inkâr, imha ve zulüm yaşamışlardır”.

Bu görüş, PKK’nin 12 Mayıs 2025 günü yaptığı açıklamada “Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı” sözleriyle örgütün kuruluş gerekçesi olarak yer almıştır.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkanı Neçirvan Barzani, 8 Mayıs 2025 günü, Shams TV'de yayımlanan bir röportajda; Kürt halkı, özellikle Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, hangi tarafta yer almak istediği sorulmadan bölünerek zulme maruz kalmıştır. İlk önce Sevr Antlaşması'nda İtilaf Devletleri Kürt halkına kendi kaderini tayin hakkı tanıdı, ancak daha sonra Lozan Antlaşması'nda geri adım attılar. O bölünme bize acı bir gerçek bıraktı” diyerek, bu görüşü daha açık biçimde anlatmıştır.

Kısacası, Kürt siyasi hareketleri, “Osmanlıya Sevr Anlaşması’nı dayatan devletler, o anlaşmadan vazgeçmeselerdi, Kürtler kendilerine tanınan kaderlerini belirleme hakkını kullanacak ve bu duruma düşmeyeceklerdi ama onların geri adım atarak Lozan Anlaşması’nı imzalamaları Kürtlerin bugüne değin çektikleri acıları........

© Sonsöz